Zamanın öfkesidir yüzün çağ aşımında
Antik güller yeşertir alnının kırışığı
Gözlerin birer hançer uyutur gibi kında
Bakışın sahralarda donan yıldız ışığı
Çağların soluğudur geceni saran buğu
Yüreğin tokmağıdır saatsiz sarkaçların
Çatlarken avucunun içinde yer kabuğu
Taranır son sfenksin dişlerinde saçların
Yine hangi nedimen kanserli memesinden
Çölün enginliğine emzirmekte sığlığı
Taşlaşan hançerende hapsedilmiş sesinden
Bu kaçıncı çıldıran Firavun’un çığlığı