Türbesinin üstün nakş eylemişler
Gel dînim îmânım İmâm-ı Hüseyn
Seni dört köşeye baş eylemişler
Gel dînim îmânım İmâm-ı Hüseyn
Çağlar sular gibi akasım gelmez
Şehrine girince çıkasım gelmez
Yezîd’in yüzüne bakasım gelmez
Gel dînim îmânım İmâm-ı Hüseyn
Senin âşıkların yanar yakılur
On İki İmâm katârına katılur
Bunda Yezîd’lere lâ’net okunur
Gel dînim îmânım İmâm-ı Hüseyn
Senin dervişlerin semâ’lar döner
Kadir geceleri şem’alar yanar
Katârımız İmâm Ca’fer’e uyar
Gel dînim îmânım İmâm-ı Hüseyn
İmâm-ı Hüseyn’in kolları bağlu
Muhib âşıkların ciğeri dağlı
Hazreti Ali’nin en küçük oğlu
Gel dînim îmânım İmâm-ı Hüseyn
Şah Hatâyî’m eder erenler nerde
Çalısız kayasız bir sahrâ yerde
Kerbelâ çölünde kandilde nurda
Gel dînim îmânım İmâm-ı Hüseyn