Zâhid Hû demeyi inkâr eyleme
Ne içün çağırır insan Hû deyu
Hû demenin aslı nedir nedendir
Eyleyeyim sana beyan Hû deyu
Evvel Hû âhır Hû Allahu ekber
Sıfât-ı zâtında doğdu bir Güher
Muhammed Mustafâ Şah İmam Hayder
Oldu ol gevherden ayan Hû deyu
Aşkın tecellisi çün başa geldi
Gevher eriyüb deryâ cûşa geldi
Çerh-i felek anda çünbişe geldi
Dem bu demdir döner devran Hû deyu
Muhammed Hâtem-i Peygamber oldu
Ali cümle evliyâya ser oldu
Şah anda Cebrâil’e rehber oldu
Ol demde kuruldu erkân Hû deyu
Anlar gizli idi ol lâ-mekânda
Mustafâ Murtezâ bir idi anda
Lâfetâ okuyub karşu gelende
Yedi kez çağırdı sultan Hû deyu
Âşık ma’şûkuna yâr yâre karşu
Nâz ü niyâz eder Settâr’e karşu
Nice yüz bin yıllar Dîdâr’e karşu
Baktılar kaldılar hayran Hû deyu
Bir üzüm dânesi ol şâh elinde
Kırklara verildi kısmet gününde
Hak Habîbullah’a mi’rac yolunda
Şey’en lillâh dedi Selman Hû deyu
Ol üzüm dânesin getürdü Selman
Kırklar da ol demde olmuştu üryân
Muhammed şerbetten nûş etti ol ân
Sâkî kadeh sundu peyman Hû deyu
Kırklar içti ol şerbetten mest oldu
Şâh-ı Merdân cümlesinden üst oldu
Setişpuş bağlandı kemer best oldu
Semâa girdiler üryân Hû deyu
Kırkların birine neşter uruldu
Aktı kan cümleden isbât olundu
Hak Muhammed anda mevcud bulundu
Hû Allah çağırdı irfan Hû deyu
Hû demenin aslı böyledir böyle
Zâhid nedir sözün gel beri söyle
Tasdik îman getür şehâdet eyle
Gel sen de bu renge boyan Hû deyu
Hatâyî bu meydan sarhoş olalı
Can gözü tecelliye duş olalı
Hak Habib aşkına yoldaş olalı
Hayâli gönlümde mihman Hû deyu