Sana indim alaca dağlarımdan günün birinde
sana senin gizliliğine
senin ağızlarına o sonsuz dile
güz mağ’ralarının o derin sessizliğinde
usul usul biriken bengisuya, göksel içkiye
sana indim alaca dağlarımdan yabanıl, ilkel
ağzında bir ceylan götüren aslan inceliği içinde
öyle tadlar dolup dilime
öyle şiirler
esritici binbir düşün birikimiyle
sana indim seninle hem ölüme hem dirilişe
sana senden kurtuluş diye
ve gözlerimde kızıl çakıntılar, kor çizintiler
ulaştım işte
bal kuyuna senin. Açıl! açıl ey gizem!