Adam yalnızlığını çözdü sokaklara,
umutsuzluğun güçlükle işlettiği yüreğini
gizilce ayarladı ölüme,
anlamsız düşlerin çözülen yükü
sırtında çağrışımların bin yıllık dinamiti;
intiharı yakasına takılı,
kim selâmlar artık onu?
yaşama rozetli insanlar değil,
hiç kimsenin görmediği
bir yabancılığın ender kumaşını giyinik;
korkusuzluğun bileği taşında sivriltilmiş
ucundan alev damlıyan bir bıçak
saplandı sokakların sancılanan karnına,
damarlarından kan yerine inilti aktı,
adam eğildi içti;
ortalıkta kimsecikler yoktu,
sokak, adam ve bıçak
düğümlendiler! ..