Makas düşünüyordu: ne çetindi görevi,
kesmek, ufaltmak, kırpmak her şeyi;
unutmuştu acımaktan gülümsemeyi
taş kesilmiş yüreğin çelikleşen çığlığı.
Ben de isterdim kendimde denemeyi,
bölebilmek içimdeki uzunluğu, sonsuzu;
varlıkların en serti, en korkusuzu,
doğramak ne varsa kötü ve iyi.
Makas olaydım,
bölerdim uzayan can sıkıntısını,
umutlarımı, ürkekliğimi, yalnızlığımı da;
ölümümü kendime göre keser, biçerdim.