şimdi bütün bir yaz gayet mücehhez bir katil
uyandırır feride’yi gardiyan uykusundan
ve hüzün tetiktedir maktulden daha adil
vazgeçer diye bir gün hercai korkusundan
ne çılgın menekşesin vaktin ihtilalinde
kirpiklerin daha çok tesbihe diziliyor
bahçelerde bir bozgun teselli mealinde
yapraklar ayaküstü – bir muhbir çözülüyor
parmaklıklarda deprem – feride mütebessim
akşam geceden evvel gözünü yummaktadır
biz mi yandık yoksa bunca baharat ve sim
bu nakul acılardan bir medet ummaktadır
bu kentte sevdalarım ayrık otu gibidir
bir harman müsveddesi gizleniyor geride
dursaydı düşünürdüm – alfabelerde nadir
bulunan her bir isme neden benzer feride
katlim savcıdan sual – kirvem kurban bu ne hal
ölümümüz çok şükür uygun adım muazzam
hayatımız neydi ki – taşralı bir nev- nihal
veya daldan azade esirgenmiş bir hüzzam
ah yalnızlık – minel aşk-bir susam bir simitten
şeyhin kerametinde icazetin almıştır
bir haber bekler hâlâ âşıkların ümitten
yaşanmadık üç beş söz bir kaç ölüm kalmıştır
rabbim rahmetim üzre bina eyle kulunu
günü beşe katlayan bir ülfet olsa yeter
bu nasıl yaşamaktır yorgun istanbul’unu
feride’m kan içinde -tentürdiyot ve eter
sustum – sabır nihavent ayrılıklar muhayyer
bu arabesk gözler ah bizi idrak eder mi
ayrı beklentilerinde acılar şimdi siper
hadi buyrun desem tek başına gider mi
hayır anlamazsınız – yalnızlık zor zenaat
bir hasretin peşisıra gülmek gibisi var mı
peki şimdi izmir’desin sevdaların ve imbat
sonsuz serüvenlerde gönlümüze yarar mı
yaz bir beyaz gecede savurdu kendisini
terkettiği bahçeler baştan başa cehennem
uzaklardadır ama hep duyarım sesini
feride hürriyetim sevgilim ve öz annem
‘İnsan bir yalnızlıktır’