Bunları da Okuyun

    Beni Görüp Yüzün Öte Dönderme Şiiri – Pir Sultan Abdal

    29 Aralık 2021

    Kula Kulluk Yakışır Mı Şiiri – Muhlis Akarsu

    29 Aralık 2021

    Bir Gün Rastladıktı Aşka Şiiri – James Joyce

    29 Aralık 2021

    İşte Kırdım Putum İle Haçımı Şiiri – Aşık Kerem

    29 Aralık 2021

    Ebedî Taze Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    28 Aralık 2021

    Efenin Bayramı Şiiri – Ömer Bedrettin Uşaklı

    29 Aralık 2021

    Hey Ağalar Bir Sevdaya Uğradım Şiiri – Gevheri

    29 Aralık 2021

    Sone 127 Şiiri – William Shakespeare

    29 Aralık 2021

    Hayat Şiiri – Celal Sahir Erozan

    29 Aralık 2021

    Nic’oldu (Yine Ilgın Ilgın) Şiiri – Pir Sultan Abdal

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Sefa Kaplan»Heybe Şiiri – Sefa Kaplan

    Heybe Şiiri – Sefa Kaplan

    Sefa Kaplan- Sefa Kaplan
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    -oğuz atay ve bütün disconnectus erectus’lara-
    1
    hadi gülüm koy heybene hüznünü
    bir parça beyaz peynir bir parça kalbi harap
    birkaç günlük yalnızlık birkaç kitap
    hani şu seevmediğin tehlikeli kitaplardan
    sigarayı ve kibriti unutma
    hatıraları da

    sonra birkaç ölmüş arkadaş resmi
    birkaç ölüm ilanı
    biri mustafa polatın/ biri benim elbette
    unutma- -unutmak
    ihtiyarlamak demektir
    ha teybi de unutma ölü sesler dinleriz
    kalbin şimdilik kalsın
    hem güvenme kalbine-ihanete hazırdır
    hadi acıları da aldınsa yüreğine
    vakit geldi demektir
    hadi gidelim o uzak liman kentine
    orada bizi bekliyor
    sahib-i zaman

    bak böyle ne güzel sessiz ve tenha
    zaten nesi kaldı ki üç günlük ömrümüzün
    akşam- -bak ne güzel şu eflatun bulutlar
    ardından ay çıkacak muhakkak ay çıkacak
    şu ağaç çınar mıdır bir başına görkemli
    yaprakları usulca gecenin saçlarını
    büyük aldanışlarla okşamakta nicedir
    gece kendine inat çınara bilmecedir
    bak birazdan gözlerin-

    bu adamlar niye bize hep gülüyor albayım
    hem sanki insan olmak tek bizim suçumuz mu
    böyle gördük kitaplardan böyle yaşamaktayız
    ya da daha doğrusu -ne dersiniz albayım
    karşıdan gelen kadın bilge’nin saçları mı
    muhteşem yalnızlığım herkesi korkutuyor

    ey zavallı dünyanın bütün gerizekalıları
    birleşin… birazdan panzerlerin…
    o boğuk uğultusu…sende ölüm ilanı var mı
    albayım bu insanlar…turist döviz getirir
    biliyorum albayım…eskidi bu masallar
    çünkü ben artık hergün…
    ölüp ölüp geliyorum/ tek başıma kalıyorum
    (insanlar tek tek ölür.çift kişilik
    ölümler hazırlanmadı henüz.öyle mi?
    cehenneme iki bilet lütfen, biri öğrenci olsun…)

    alın bu başı artık asırlık cehennemler
    gözlerim kirpiklerim daha bilmem neremler
    yalnızlıklar uzaklar kanserler ve veremler
    bana göre albayım (arzederim)

    ey uzak deniz halkı biz sizi tanıyorduk
    çıplak martılarınızı- örtülü ömrünüzü
    birkaç günlük balıkla kainata benzeyen
    örtülü ödenekle örülmüş ömrünüzü

    sizler de insandınız suç yalnız benim değil
    eğil canım sevgili kendi içine eğil..

    2-ha henüz unutmadan hüzünleri aldın mı
    rengi sevdalı olsun ama kırmızı mutlak
    boğaz’da yudumlanan o eski hatırayı
    çıkar artık sandıklardan…
    ezberlenmiş şiirleri de unutmamışsındır inşallaah
    (işimiz inşallahlarla ne zamandır albayım)
    heyban büyük olmalı büyük yaşıyoruz ya
    heyben büyük olmalı içinde ayrılıklar
    arkadaşlar ölümleri_kimliği meçhul acılar
    anayasada teralmayan bütün suçlar
    alanların bir kısmı
    (çünkü çok çabuk değişiyor bu ülkede ve insanın kendisini mah
    vetmesi pek suç sayılmıyor albayım-arzderim)

    harbe gidenlere döndük sevgili orhan veli
    cahit sıtkı birazdan uzun yabancılarım
    -necatigil usta’yı kim ihmal edebilir-
    attila ağbimizi bırakalım şimdilik
    ama canım tanpınar mümtaz ve nuran ile
    beyaz peynir aldın mı yüz gram olsa yeter
    akşamımız hazırsa ülfete başlayalım
    birkaç kitap çıkar artık…’tehlikeli oyunlar’…
    sonu başı bellidir ama olursa olsun
    biz madem yeni baştan yaşıyoruz hikayeyi
    birincisi albayım: mütehakkim ve mazlum
    ikincisi niyazi peygamber tarafından
    sonra ayferfahrilersalihalarhülyalar
    ömerlerevliyalar o ölüm ilanını
    eklemeyi unutma bir ben varım muhalif
    hayata ve hukuka kendime ve gurbete

    kendimden gurbetlerim perişan eder beni
    hem neden mahviyetim düşman avuçlarında
    mahzunluğum yeterdi-değil mi ya albayım

    ben kendime kendimce ölümler tasarlarım
    olmazsa bir başıma bir köşede susarım
    bençünküusluçocukiyiadamkörebeseven
    sevgiliaşıkçocuklarınbabasıkocasısa
    lihanınabicisihülyanınayferinbilmem
    nesifahrininçakırkeyfiömerinsaltana
    tıalbayımınzaferihikmetinhahalarıbi
    lgeningülgoncasıcehennemolunlarısev
    giliokurlarınbenharmanseccadesibütü
    nkilimdokurlarıncananlarıma
    yferlerimnurcanlarım-insandaşlarım

    ben neden biraz böyle biraz garip albayım
    yanlış hayallerinde hep muzdarip albayım

    3

    şimdi o uzak liman kentinde
    şarkılar söyleniyordur
    güzelliğe aşka ölüme dair
    şimdi o uzak liman kentinin
    bütün insanları mahmur
    ve bütün martıları şair

    tekrar başlamayalım yalnızlığı unutma
    bir insan bir insanı ölünce anlar belki
    ama ben sanmıyorum/hayata hayatiyet
    ey sevgili insanlar cehennem olun artık
    beni hayalhanemde-boş yer kalmadı ağbi
    yanız bırakın artık tahammül şurda dursun
    -adım abdulkerim’dir soyadım biraz dursun-
    acıyı unuttun mu içim /içim ne oldu
    onurlu acıları onurlu kalpler taşır
    unutma çay sigara- biraz bencillik belki
    cebinde kaç kuruş var şimdilik kefi gibi
    hadi artık gidelim-gidelim dedim sana
    heybene bu ölümü yeni baştan koysana

    heyben amma da büyük göz gözü hiç görmüyor
    karşıda tanrı dağı ötede apeninler
    ama beni kaybetme/beni kaybetme n’olur
    ben bu kalabalıkları sevmem hiç yıllar var ki
    timur selçuk ne oldu-ispanyol meyhanesi
    ‘zayı incecik elli/kahır dolu hüzün dolu’
    entellektüel mekan-(cüceye kaldı meydan)
    birkaç paket sigara bize yetmez k, artık
    biraz daha alalım şu karşıki bakkaldan
    ‘yeter yeter öleceksek ölelim’

    hatıralar bölümünde bir mahşer gözleniyor
    müsebbibleri elbet polisçe izleniyor
    bu insanlar albayım ne çaabuk tozlanıyor
    biraz sevelim dedik her biri nazlanıyor
    gerçek insan albayım nerede gizleniyor

    onu tekrar yerine bu sahne şimdi değil
    eğil canım sevgili kendi içine eğil

    4

    albayım hacı arif hangi dertten çıldırdı
    bu eksik şarkıları kim bıraktı geceye
    hep böyle yalınayak başında mahmut fesi
    albayım bu mustafa-can dostum polat hani
    görseniz tanırsınız bir tabutun içinde
    beni yalnız bıraktı eşkiya ortasında
    yağmalandı her yanım ve üstelik vicdanım
    (vicdan ne arar sende kimi kandırıyorsun
    aklınca şiir yazıp şair yazıp şair sandırıyorsun)
    kalbime hüküm verip ben gitsem mi albayım
    hem zaten sizi bile hiç kimse anlamıyor
    ben bu ruh haletimle bir kürdan çöpü gibi

    (bayan elif beyen elif/gözlerinizin ucu bana
    neden muhalif/nereden çıktı diye düşünüyorsu-
    nuzdur herhalde/bu kürdan gibi heri, f /aslın-
    da bu konuda rivayetler muhtelif/anneme ba-kılırsa…/nereye bay muhalif…)

    nadiren anlaşılmış bir hünkar-ı dilhane
    geldi ölümün demi ömer ayfer bahane

    istida suretimi hep geri çevirdiler
    pehliven yolluğundan hep beni devirdiler

    5

    unutmadın değil mi o eski eşkiyayı
    heybenin köşesinde yer olmalı mutlakaa
    kitapları iyi seç ola ki ölümlerle
    -mustafa ah mustafa neden bıraktın beni-
    şimdi aynı türküyü ayferler söylüyordur
    ha-ha ne kadar komik bir acı oldu ölüm
    ben size gösteririm bekleyin biraz daha

    çünkü ömrümüz henüz sansürlerden geçmedi
    henüz hayat seyrimiz bu şarabı içmedi
    mustafa polat henüz bu alemden göçmedi

    ey uzak deniz halkı biz geldik gidiyoruz
    size uğurlar olsun uğurlar olsun size
    (ne yaptım ki ben size)
    denizde suya susuz gecelerde uykusuz
    sizi ben bir yerlerdeeen biraz tanır gibiyim
    iyiyim evet evet mutlaka çok iyiyim
    gözümde kehribarlar alnımda bu yılanlar
    bütün bu sevdaları savunulmuş zamanlar
    ben geldim gidiyorum başka emrini var mı
    iyiyim evet evet mutlaka çok iyiyim
    ne zaman ararsınız meşgulsünüz galiba
    ha evet anlıyorum vakit biraz dar gibi
    şimdi gitmeniz gerek elbette anlıyorum
    sonra mı ararsınız olur yine beklerim
    ben sizi seviyorum siz buna ne dersiniz
    iyiyim evet evet mutlaka çok iyiyim

    6

    albayım bu insanlar çıldırtacaklar beni
    beni zaten hiç kimse anlamıyor albayım
    (kısa kes çok önceden görmüştük biz bu filmi)
    nasıl oluyor peki bütün dünya karşımda
    (erkekseniz teker teker..kızları ne yapmalı)
    ve ben bir kalemle direniyorum güya
    veya malum bir hüzne sığınıp bekliyorum
    açık bütün kapılar gelin ey sevenlerim
    oyuncak topluyorlar- bu da elbet bir ruya
    cehennem olsaydınız kurtulurdu bu dünya

    hem şiir yazıyorum hem de göç hazırlığı
    beni unutma n’olur unutma ellerimi
    heybene bir kaç ölüm acılardan bolca koy
    lazım olur ilerde ömrümüz bir ihtilal
    sürgünler sokağında bizden yana dönmüştür
    ey zavallı insanlar siz neyi anlarsınız
    portakalı ucundan bak böyle nazlıca soy

    evrenin hakimleri ölüm ilanı hazır
    sefa kaplan ölmüştür -sefa kaplan ölmüştür

    Heybe Şiiri - Sefa Kaplan Heybe Şiiri - Sefa Kaplan şiiri Sefa Kaplan şiirleri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Sona Doğru Şiiri – Sefa Kaplan

    İstanbul Gazeli Şiiri – Sefa Kaplan

    Gündem Şiiri – Sefa Kaplan

    Maske Şiiri – Sefa Kaplan

    İren Şiiri – Sefa Kaplan

    İntihar Şiiri – Sefa Kaplan

    Bunları da Okuyun

    Ne Gitti Ne Kaldı Şiiri – Adnan Azar

    29 Aralık 2021

    Bir Aşk Bulsam Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Kime Sordumsa Seni Şiiri – Neyzen Tevfik

    29 Aralık 2021

    Ayrılırken Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Altay Öktem

    Katil Bulunana Dek Her Ceset Masumdur Şiiri – Altay Öktem

    Altay Öktem

    solmuş bir çiçek kadar erdemlisin sevişirken kırılgan ve biraz hafif bir tüy süzülüyor gözlerinin önünden…

    Başına Bir Hal Gelirse Şiiri – Gevheri

    29 Aralık 2021

    Korku Türküsü Şiiri – Afşar Timuçin

    29 Aralık 2021

    Rehberin Buyruğun Tutmuyor Şiiri – Pir Sultan Abdal

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Kırk Haramilerin Esiri Şiiri – Nazım Hikmet Ran

    20 Mart 2022

    Aşk Okudum – Aşk Dokudum Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021

    Sonsuz İlk Şiiri – Nail Abbas Sayar

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Karacaoğlan şiirleri Agah şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Ruhsati şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.