Misale bak, al hissenden vazgeçme,
Bir böcektir, dağlar söker karınca.
Ne cazip iş görür, her işten seçme,
Mehengi meydana döker kannca.
Haznesine erzakını bol yığar,
Eseri en meşhur esere değer,
Suya köprü kurar kendini boğar;
Yaşamak azmine bakar karınca.
Yolu var, yolsuza yol tarif eder,
Hakkında denilen varmış nider,
Yeri karıştırır taşlan dider;
Tarla sürer, ekin eker kannca.
Dünya kurulalı söylenir namı,
Neyle inşa etmiş, o muhkem damı,
Karanlığa ışık saçar göz camı;
Ocağını erken yakar karınca
Merdan’ı punduna düşürmüş yenmiş,
Ne avara durmuş, ne de üşenmiş,
Derin düşündükçe derine inmiş;
Kazdıkça derinden çıkar karınca.
Zindanlarda yaşar sanki pek suçlu,
Kitaplardan özlü, tarihten içli,
Makinadan sağlam, insandan güçlü,
Fabrikadır teker teker karınca.
Sen seni, ben seni bildiğimiz gün,
Bu örnekten bir pay aldığımız gün,
Ey Sefil Selimi, öldüğümüz gün,
Kabrimize toprak çeker karınca.