Bunları da Okuyun

    Kızılbaş (İster Sövün İster Asın) Şiiri – Mahzuni Şerif

    29 Aralık 2021

    Süleyman Nazîf’e Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    28 Aralık 2021

    Dışarda Taşlar Şiiri – Adnan Özer

    29 Aralık 2021

    Milli Arzu Şiiri – Mahzuni Şerif

    29 Aralık 2021

    Satılıyor Berçenek Şiiri – Mahzuni Şerif

    29 Aralık 2021

    Kurban Şiiri – Lou Andreas Salome

    29 Aralık 2021

    Paris’te Antik Eserler Şiiri – Friedrich Schiller

    29 Aralık 2021

    Reçel Şiiri – Sunay Akın

    20 Mart 2022

    Var Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Pirimin Şiiri – Eşrefoğlu Rumi

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Şemsi Yastıman»Zenaat Destanı Şiiri – Şemsi Yastıman

    Zenaat Destanı Şiiri – Şemsi Yastıman

    Şemsi Yastıman- Şemsi Yastıman
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Allah her kula bir zenaat vermiş
    Meğer ki bol nasip kısmet yazıla
    Kimine hoş geçim kanaat vermiş
    Kimine hırs vermiş doymaz az ile

    Terk-i sıla ettim on beş yaşımda
    Dolaştım bir hayli kendi başımda
    Her ne iş tuttuysam felek karşımda
    Nâçar kaldım paylaşılmaz koz ile

    Garip kaldım kimse yardım etmedi
    Küçük memur oldum maaş yetmedi
    Ev geçimi hiç de düzgün gitmedi
    Ceryanı kestiler kaldık gaz ile

    Tuhafiyeciliği seçtim olmadı
    Terzi oldum kestim biçtim olmadı
    Kumaş mağazası açtım olmadı
    Hep malları güve yedi haz ile

    Marangozduk el kaptırdık hızara
    Tellal oldum kıtlık geldi pazara
    Fırıncı oldum yangın çıktı kazara
    Malım mülküm harap oldu köz ile

    Kasap oldum bereketin adı yok
    Kimi et yağsız der kimi budu yok
    Aşçı oldum yemeklerin tadı yok
    El âlemi suya yaktım tuz ile

    Manav oldum hep çürüdü yemişler
    Kunduracı oldum bilmez demişler
    Reçber oldum bütün ters gitti işler
    Aylar yıllar geçti kurak yaz ile

    Dabbak oldum hep çürüdü deriler
    Celep oldum ölüp gitti sürüler
    Bakkal oldum kaçtı hep müşteriler
    Başka bir iş yapsam hangi yüz ile

    Demirci oldum herkes beni haşladı
    Gürültüden şikayete başladı
    Çöpçü oldum mahalleli taşladı
    Süpürürken evler doldu toz ile

    Nalbur oldum kimse kapım çalmadı
    Saatçi oldum sağlam saat kalmadı
    Takımları sattım kimse almadı
    Mezatçıya verdim yüz bin naz ile

    Eczacılık yaptım arttı ölümler
    Mühendis oldum ağır geldi ilimler
    Fotoğrafçı oldum yandı filimler
    Müşteriye karşı döndük rezile

    Çiçekçi oldum hep goncalar buruştu
    Nakliyeci oldum kamyonlarım vuruştu
    Telefoncu oldum hatlar karıştı
    Tamirat bitmedi hemen tez ile

    Karaborsa bilet sattıramadım
    Sahte makbuz kestim yutturamadım
    Spor toto oynadım tutturamadım
    Haftalıklar bir bir gitti vız ile

    Hakim oldum cezayı çok gördüler
    Trafikçi oldum fazla yordular
    Polis oldum çok vazife verdiler
    Kaçırdım mahkumu yorgun göz ile

    Maliyecilik de değil pek kolay
    Gümrükçülük yaptım duydum çok kolay
    Bankacı oldum bir ay sonra bir olay
    Açık verdim vızıla da vızıla

    Halıcı oldum bonolarım çatıştı
    Çünki işim taksit ile satıştı
    Yorgancı oldum hep pamuklar tutuştu
    Kaldım bir tek iğne bir top bez ile

    İşportacı oldum malım basıldı
    Şoför kahyası oldum sesim kısıldı
    Sütçü oldum bütün sular kesildi
    Çoğaltma çaresin bulduk buz ile

    Elektrikçi oldum çektim telleri
    Karıştırdım odaları holleri
    Hep cereyan çarptı tutan elleri
    Tesisatı söktürdüler tez ile

    Asker oldum anam yollara baktı
    İzin istemekten amirler bıktı
    Subay oldum sık sık tayinim çıktı
    Turist gibi şarkı garbi gez ile

    Boksör olsam kuvvetli kol istiyor
    Sarraf olsam parayı bol istiyor
    Öğretmenlik ince bir yol istiyor
    Atatürk’ün gösterdiği iz ile

    Şekerci oldum şekerlere zam geldi
    Kabzımal oldum hep meyvalar ham geldi
    Camcı oldum bütün kırık cam geldi
    İşin yoksa hem ağla hem sızıla

    Matbaacı oldum karıştı harflar
    Tersinden okundu kağıtlar zarflar
    Müşteriden duyduk çok ağır laflar
    Bedduayla dedi işin bozula

    Emlakçi oldum çok söyledim yalanı
    Göremedim benden bir ev alanı
    Mimar oldum çözemedim planı
    Geçti ömrüm yanlış formül çiz ile

    Tapucu oldum hep karıştı sınırlar
    Sahipleri garez etti sanırlar
    Kadastrocu olsam gaddar tanırlar
    İnkisarla uğrattılar nüzule

    Berber oldum belediye kapattı
    Kahvecilik yaptım sermayem battı
    Meyhaneci oldum dükkan top attı
    İçen kaçtı hepsi ayrı poz ile

    Şoför oldum arabayı devirdim
    Pilot oldum tayyareyi savurdum
    Vatman kaptan oldum dümen çevirdim
    Hiçbir gün gitmedi rotam düz ile

    Doktor oldum tedaviye geldiler
    İlaç verdim zehirlenip öldüler
    Dişçi oldum suçu benden bildiler
    Zayıf gelen çıktı şişman yüz ile

    Müteahhit oldum tez iflas ettim
    Avukat oldum hep boş dava güttüm
    Gazeteci oldum çok fazla öttüm
    Tıktılar hapise birkaç söz ile

    Üfürükçü oldum kendim çıldırdım
    Müezzin oldum cemaati yıldırdım
    İmam oldum yanlış namaz kıldırdım
    Müftü el çektirdi işten vaz ile

    Baktım hayırsızım ortada kaldım
    Vazgeçtim sanattan başka iş buldum
    İnşaata girdim amele oldum
    Ta üst kattan yere düştüm hız ile

    Velhasılı hiçbir işte gülmedim
    Meğer kader böyle imiş bilmedim
    Bir de hovardalık yapayım dedim
    Yedik malı mülkü karı kız ile

    Şemsi der münasip bir iş bulamadım
    Gidip bir baltaya sap olamadım
    Bağlamadan başka saz çalamadım
    Akıbet ırızkım çıktı saz ile

    Şemsi Yastıman şiirleri Zenaat Destanı Şiiri - Şemsi Yastıman Zenaat Destanı Şiiri - Şemsi Yastıman şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Kekillerin Neşte Neşte Şiiri – Şemsi Yastıman

    Harab Ettin Tütün Beni Şiiri – Şemsi Yastıman

    Getir Berber Getir Aynanı Getir Şiiri – Şemsi Yastıman

    Biter Kırşehir’in Gülleri Biter Şiiri – Şemsi Yastıman

    Bir Yıldız Doğdu Yüceden Şiiri – Şemsi Yastıman

    Ankara’da Yedik Taze Meyvayı Şiiri – Şemsi Yastıman

    Bunları da Okuyun

    Siz Konuşun Ey Dağlar Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Derin Anlam Şiiri – Altay Öktem

    29 Aralık 2021

    Ülkemin Şiir Atlası Şiiri – Abdülkadir Bulut

    29 Aralık 2021

    Doğrudur Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Ahmet Telli

    Sessizliğin Yorgun Yüzü Şiiri – Ahmet Telli

    Ahmet Telli

    Dingin sularındasın acının ve Servilerin kuşluk serinliğinde Usulca okşanan esmer güz Yapraklarında oynuyor giz Çeviriyor…

    Yine Tuttu Gavur Dağı Boranı Şiiri – Dadaloğlu

    29 Aralık 2021

    Dinek Dağı Şiiri – Neşet Ertaş

    29 Aralık 2021

    Karasevda Şiiri – Cahit Sıtkı Tarancı

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Geçmiş Olan Dünden Hiç Yad Etme Şiiri – Ömer Hayyam

    28 Aralık 2021

    Sen Ki Anlarsın Şiiri – Adnan Yücel

    29 Aralık 2021

    Sükut, Hayal, Muhabbet Şiiri – Bahtiyar Vahapzade

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Agah şiirleri Ruhsati şiirleri Karacaoğlan şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.