Edelim nazmile hoş bir nasihat
Dinlesin talib-i destan olanlar
Şayet verdi nutkum cahile sıklet
Kadrim bilir ehl-i irfan olanlar
Meylini vermişsin kesb ile kare
Zikirden fikirden olup avare
Bulursun ey miskin ölüme çare
Bulmadı âlemde Lokman olanlar
Kimsenin kimseye yoktur sayesi
Sütlere karıştı cehlin mayesi
Tilkiye verildi aslan payesi
Tilki payesinde aslan olanlar
Bütün cihan tuttu şimdi efkâre
Küçükten büyüğe yoktur mudare
Hizmet gördürürler pir ihtiyare
Üç beş yaşındaki sübyan olanlar
Niçin garip oldu hükm-i şeriat
Kadının müftünün yediği rüşvet
İçkide zinada cahile nevbet
Vermiyor hafız-ı Kuran olanlar
Mağrip dediğimiz şark olur bir gün
Mümin münafık fark olur bir gün
Cennet libasına gark olur bir gün
Hak için sinesi üryan olanlar
Kim ne işler ise kendisi biler
Her âdem bir türlü sevdaya yiler
Dünyada ağlayan ahrette güler
Ruz ü şeb Hak için giryan olanlar
Fark etmez dediğin asla din iman
Anınçün bilemez yahşiyle yaman
Haraç korkusundan olmuş Müslüman
Bir alay nimet-i küfran olanlar
Cellad-ı ecelden yemişler satır
Kimi tellak imiş kimisi natır
Kara toprak içre gark olmuş yatır
Kimi veli kimi sultan olanlar
Hiç kimse kimsenin gayretin gütmez
Anınçün Hak sözün tutup işitmez
Meyhaneye gider camiye gitmez
Kadısı müftüsü şeytan olanlar
Dinleyene sivrisinek saz olur
Anlamaza davul zurna az olur
Sureta insanlar hilebaz olur
Böyledir manası hayvan olanlar
Görmüş yok cihanda cahilden vefa
Vefa umup etme kendine cefa
Olur mu insana zehirden şifa
Fikretsin gönülden ihvan olanlar
Sultan isen koyma boynunda vebal
Her işin sonunda var elbet zeval
Bir mezaristana git eyle sual
Kimdir o hâk ile yeksan olanlar
Küçük lokma ile dolmaz avurdu
Ne yaman insanı kastı kavurdu
Cihanın külünü göğe savurdu
Geçti sadarete hayvan olanlar
Bizleri bu ateş haşredek yakar
Sanma şimdi sular engine akar
Borcunu zannetme gırtlağa çıkar
Ecelden kalbine ferman olanlar
Alırsın rengini yeşilli morlu
İlletin yok iken olursun çorlu
Kılıç vuran düşman olursa zorlu
Kurtulmaz sahib-i kalkan olanlar
Herkes belasını azdı da buldu
İnsanda evvelki sadakat n’oldu
Eski sarayları beğenmez oldu
Yere sığmaz oldu sultan olanlar
Çarh-ı felek daim dönüp övünmez
Dönerse de dahi eyliğe dönmez
Yedi derya suyu dökülse sönmez
Bu zulmün nârından suzan olanlar
Seyranî kâmiller ta’nın eylesin
Cahiller nutkun zemmin söylesin
Bundan âlâ destan yapıp neylesin
Şairlikte merd-i meydan olanlar