Hublar serçeşmesi nur-i Feyzullah
Arz ettim cemalin görmeye geldim
Yüzüm yerde özüm darda eyvallah
Medet deyüp dar-ül amana geldim
Şeriat şehrinin şems ü mahisin
On sekiz bin alemin şahısın
Tarikat ehlinin kıblegahısın
Kabetullah kamil insana geldim
Dergahın cennetidir bulunmaz misli
Öter andelibler sedalı sesli
Hünkar Hacı Bektaş Veli´nin nesli
Kurb-i Rahman kutb-u devrana geldim
Muhammed Mustafa, Ali´dir soyun
Sen oldun manası elif ü be´nin
Bağlayanlar çözer bendini devin
Diyerek sen Şah-ı Merdan´a geldim
Eşiğinden Balım Sultan kapısı
Cümle mücrimlere ihsan kapısı
Dediler bu kapı Lokman kapısı
Derdime bir çare, dermana geldim
Vechinden nur alır mah ile hurşid
Lutfeyleyüb kalb-i viranem ışıt
İster diken yoldur, ister taş taşıt
Hizmet içi ulu divana geldim
Fakir Pervane´yim bir dolu içtim
Mürşid-i kamile sırrımı açtım
Malımdan serimden canımdan geçtim
Zebh et İsmail tek kurbana geldim