Bak saçların dağılmış
beynimin yayları yere serili sararmış
kertenkelelerdir
kimi zaman
asılı
delik deşik
ağaç
asker
kuşların sessizce toplandığı çamurlu yerlerde
gökyüzü şovalyesi
solmuş halılar
kafeslerdeki pantenvari yanmayan asit
fıskiye firar etmiş yükseliyor
diğer renklere doğru
titremeler
acı mavi ve uzak hiçliğin varlığı kızım
kafam bir otel dolabı gibi boş
alçak gönüllülerin balıkları titreyip
kırılıyor de bana usul usul
ne zaman gitmek istiyorsun
kum pasaport
istek
üçüncü direnmede yıkılan köprü
boşluk
polisler
imparator
ağır
kum
hangi eşya hangi lamba gerekli
ruhunu keşfetmek için
matbaada
gaz kağıdı eylülü
seni seviyorum buz üstüne şişen limonlar
ayırıyor bizi annemi damarlarımı
efendimiz boyunca
annem
annem annem bekliyorsun kar yığınında
elektirikte
masalsı
disiplin
yapraklar kanatları oluşturmak için toplanıp
bizi yatıştırıyor bir adada
ve ölü ve masum bir melekler
düzeniyle yükseliyorlar