Kızıma bir ev tuttum
Önü çınarlı, havuzlu bir mahalle kahvesine bakan
Arkasında çiçekli, ağaçlı bahçeler
Bir divan, bir yatak, bir masa, iki sandalye
Bir de elbise dolabı.
Bilgisayarını kurduk salona
Bir de kitaplık taşıdım bizim işyerinden
Mutfak gereçleri aldı kendine
-Ağız tadını bozamaz çünkü gençlikler-
Kitaplarını, elbiselerini yerleştirdi, ilk yemeklerini yaptı
başladı çalışmaya
Kutsal bir görevde gibi
Hiç kimsenin kendinden istemediği
Kim bilir ne okumalar bekliyor onu, ne deneyler
Taptığım beyin kıvrımları
Kim bilir daha ne kentlere götürecek bizi
Ne dünyalara karışacağız
Ben ardında
Fenerini yitirmemeye çalışan
Küçük, beyaz yelkenli.