sen, bekleyen su, şafağa yakın hala
kıpırtılarınla rüzgar bekleyen şiddetle
bir iç denizin ışığını hapis etmiş
mağarasında gövdenin
– denizini dalgalandıramıyor ay,
çekimsiz yasa –
yolunu arayan bir yer altı damarı
güneşe, ağır ağır akmak için yatağında
her an patlamaya hazır, gece
avuç içine sığdırdığın güneş
– kendini zorlayan zirve –
mor dağlarının ötesinde..