işte herkes yüz yüze şimdi geceyle
karşılıksız suçlamalarla avutuyor kendini
‘senin aşkındır’ diyor uzun iç-çekişlerle birisi
birisi ‘her şey uzakta artık’
istanbul karagümrük’te bir evde
belki de başka bir yerinde dünyanın
‘hayır’ diyor birisi ama neye
bir oyun sanrısı gidip geliyor
gidip geliyor
deniz dibinde bile terlenen bölgelerde
‘ölsen ne yaparsın’ diyor birisi
‘her gün ne yaparsın’
tut ki avukatsın istanbul barosuna kayıtlısın
‘ellerindeki ve göğsündeki çeşmeler’ diyor biri
‘suçsuz çıkarmıyor seni’
tut ki almanya’ya bir mektup atmışsın
‘ilkinde doğrusuna ra
……….
……….