Geçersiz bir yolculuk seninki
dönüp arkana bakıyorsun.
Kıyıların çoğalıyor ama darsın kendine
bir imgenin borcusun
avucunda bir kan damlası.
Anlat bunu bir insanın hiç yaşamadığına.
kırgınlıklarını gezmelere götür;
boynu kesik ince tarih
uyumsuz bir anı gibi durur ölüme karşı.
Sen kocaman bir aşk saklarsın ağzında
sana benzesin diye yontarım kalbimi
beni bağışlama, uzaklara bırak
geri al sonsuzluğunu
bazen boğucudur buluşmaların koyu denizi.
Koyuhüzün bir sabah som sıkıntıda
fırtınanı dinlendir ve anlat bunları
Bir çocuğun ansızın yalnız kalmasına.
Dolgun bir su sesi olsun
sürekli ve sarmaşık bir umut.
kal orda; gelip çarpacaksın yoksa
çoğul bir arkadaşlığın kül olmasına.
Aramızda bir insanın asılırken tekmelediği boşluk
sıyrık kelimeler, yanık yüzün
ve bir daha hiç konuşamama korkusu.
Edebiyat ve Eleştiri, Kasım-Aralık 2001