Ne tatlıydı gezinişlerim tarladan tarlaya
Ve tadışım yazın tüm görkemlerini,
Ta ki görene dek güneşin ışınlarında
Akıp giden Aşk Prensi’ni!
Bana saçlarım için zambaklar gösterdi,
Ve utangaç güller alnım için;
Beni güzel bahçelerinde gezdirdi,
Büyüdüğü yerlerde tüm parlak zevklerinin.
Kanatlarım tatlı Mayıs çiğleriyle ıslandı,
Ve Apollo alevlendirdi sesimin öfkesini;
Beni ipekten ağıyla yakaladı
Ve altın kafesine kapatıverdi.
Bayılıyor oturup dinlemeye şarkılarımı,
Sonra, gülerek, eğleniyor benimle, ve oynuyor;
Sonra çekip uzatıyor altın kanadımı
Ve özgürlüğümü yitirişimle alay ediyor.