Yavuz Sultan Selim Hân’ın önünde
Ok atan ihtiyar Bektaş Subaşı,
Bu yüksek tepeye dikti bu taşı
O Gaazî Hünkâr’ın mutlu gününde..
Vezir, molla, ağa, bey, takım takım,
Güneşli bir nîsan günü ok attı.
Kimi yayı öptü, kimi fırlattı;
En er kemankeşe yetti üç atım.
En son Bektaş Ağa çöktü diz üstü.
Titrek elleriyle gererken yayı,
Her yandan bir merak sardı alayı.
Ok uçtu, hedefin kalbine düştü.
Hünkâr dedi ‘Koca! Pek yaman saldın,
Eğerçi bellisin benim katımda,
Bir sır olsa gerek bu ilk atımda.
Bu sihirli oku nereden aldın?
İhtiyar elini bağrına soktu,
Dedi ki: ‘İstanbul muhâsarası,
Başlarken aldığım gazâ yarası,
İçinden çektiğim bu altın oktu!..’