Gün vuruyor gün almaların alnına
almaları ne benden alırsın, ne daldan
bu ne menem oluş böyle
dağlara kan çöküyor can, can çöküyor bahçalarda-
gün sensiz vuruyor almaların alnına
beni sana hasret vuruyor
hiç böyleyin yazmamıştı ol sevda-
yetti gayrı
yetti toprak toprak bölündüğümüz
yetti beni senden ayrı komalar
içesim yok bu duru suları, gülesim yok-
benden ayrı aksamların olsun ha
sen bir başına kahrol sana
ben bir başıma kahrolayım ha
aklıma ziyan yaşadığın-
konuş gayrı, gayrı gel
bu dünya rahatların koyup da gel
bütün giysilerin soyup da gel
de- dursun kula kul olmuşluğun buncası
sen kendin kulsun kendine
kendine tanrı sen
sen kendini bulmaz isen
ne umur beyin kendine-
dağ bir yana de,yol bir yana
de ben deryayım
güneş yedim ay ne ki
burada tek ben olacak de
benden ileri
burada ne kavga ne ağrı
ne umut,ne umudun ötesi de-
ben hak dedim
önce seni bildim,sonra beni
yar dedim,sen
beni yenmektir dedim aşk,
işte yere çalıyorum gayrıyı, mülkü
bir aşk yakıyorum şimdi bu dağ başında
bir dağ başında sen yakacaksın
bir kentte o-
konuş gayrı, gayrı gel
de- dursun kula kul olmuşluğun buncası.
gökte odlar, yıldızlar, bulutlar kayıyor
karanlık ve karanlık ve yaslı sesi Yeşilırmak’ın
şimdi ovayı gözlüyor bir tepeden
dünyanın ilk günü mü, n’oluyor
neredelerdi halklar
birden bağırdı, geceyi, vay nasıl uyardı:
‘nerdesin halk
sensin yere, göğe anlam sunan
sensin önce var, sonra var
nice yürüyeceksin dağlarla kentlerle bir ovadan
nice yol edeceksin deryaları
um’um sensin, dünyam sen
al da yitir beni benden
sevdan odu yetti cana
oy işte canım, kopar tenden
nice yürüyeceğiz ovalarla köylerle bir dağlardan
nice kul edeceğiz toprağı
yu arıt cümle hırstan
adam eyle halk beni
yılgınım yok nice örsten
adam eyle halk beni
nice yürüyeceğiz dinliyle dinsizle bir karanlıklardan
nice mekan kılacağız uçmağı
oy işte canım kopar tenden
C.
yine mi o güneş,o hiç kimselerin yaşadığına şimdi
gitmek o,varmak o,ben o
o bir başına evrenler
o bir başına evrenlere yalnız
o ölmek değilse,iyi yok,güzel yok
ne bilmediği niceler yok kişiye izdüşümü,ya kişi
sonra o ağaçlarda üç gök
gitmek o,varmak o,ben o
bu dünyada ne güzel çoğuluz
ya bu al sabahlara tek tek bakış ne demek
duramam gayrı yar
durdurak kaldı benden
yitmek ne güzel çoğul
seni her bilmek yetmiyor
onlar avuçlarında gözyaşı yonttuğu tanrılar
bir yıllık sezgi susuyorlar
ilk bağrıda yerim yoksa,hiçbir yönde yerim
sen deme nazlım,ben derim senin türkünü
derim de bağışla demem:
-Gördük ki sen yar olmadın canımıza gittin
eli yeğ tuttun biz garibe
Bir ince ateş kodun bağrımıza gittin
Bir kerre ölmek mi bir kere sevmek
He dediydik n’olaki
Sen gıdıcıydın amma gıttın-
yol dedi vay nasıl adam
yolla birlik halklara gitti.