götürür
uykulu atları onları
çarmıhlar çıkmazına”
-Lorca-
(artıktık artık) :
uğultuların artığıyız be çocuk
spermlerin, rahim kanlarının, eski dolunayların
kesilip yakılmış yapanıl ağaçların, susan dağların
aldatılmış avuntuların, kirli lavaboların, anlaşılır günahların
ezberlerin, “ilk”lerin, dinmeyen şehvetlerin
ve kimsesiz özlemlerin, tanıdık kederlerin, zalim yenilgilerin
apansız sevinçlerin, gündelik zaferlerin;
-zaferler tiner gibi uçucu, yenilgiler kalıcıdır…-
*
bayat yenilgilerle
tükürülmüş hayatların gündüzlerinde
ve miyop gözlerinde, yorgun gölgelerinde
artık
artıkların da artığıyız biz
geceleri bir yıldız ansızın kayarken gökte
düşün ki milatların tortusuyuz biz…
*
daha yorulur günler, güller anısı, dikeni kalplerimizde
hasretim tabutunu da taşır
kaç bahar vurulur hırslı, telaşlı günlerimizde?
bakabilsek utanacak, duyabilsek ağlayacaktık
ne upuzun yaşayacak cesaretimiz
ne an’lara, günlere iz bırakacak sabrımız kaldı
herkes geldi ve gitti
vicdanlarımızda yalan yanlış nice iz kaldı…
*
çok inançlar: kutsayıp tapınışlar
yok! yok inançlar: tükenerek, savrularak kalışlar!
çok aşklar: yok aşklar…
*
yüzde yüz/süzlük yeni bir yüz
artık tükürülmüş
hayatların
gündüzlerinde
böyle
savrulacaktık!
karaya
vurmuş
yaralı
martılar
gibi
yalnız
yaşayacaktık!
*
yaşayıp
yaşamdan
çok
şey
umarak
yetişkinler ormanında kaybolacaktık!
kaybolacaktık
kaybolmakta yeni bir yol var sanarak
*
iradesiz iştahlarımızla
vicdanlar emzirip günleri avutacaktık
sanal aşklar, nankör şehvetler arasında
ağrıyarak körleşen duyularımızla
buruşturup yılları anısız kalacaktık…
hayatlarımıza hükmeden dişliler arasında
günlerimizi ihanetle kutsayıp
özgürlüklerimizi domates gibi satacaktık
artıktık
artık
satacaktık… satacaktık!
*
saman balyaları gibi oturup yılların sofrasında
ağrılarla uyuyup çağrılarla uyanarak
zaaflarımızla kol kola dolaşacaktık
1+1+1=0
artık
yeni artıklar olacaktı