Mansur aşkı hakla kendini dâre
Kementletüp asmış deyu kınaman
Ferhat Şirin için sarp kayaları
Külünk ile kesmiş deyu kınaman
Gönül bir leylânın gezer peşinde
Gâh hayalde görür gâhi düşünde
Mecnun Leylâ için dağlar başında
Öz canından geçmiş deyu kınaman
Nârın hasretinden yandı pervane
İşte ben de koydum sırrı meydane
Derdi yok sırrını dosta düşmane
Her gazada açmış deyu kınaman
Garip «Şah Sanem» den muradın alup
Yakup da Yusufu arayup bulup
Kanber de Arzunun yolunda olup
Genç yaşında göçmüş deyu kınaman
Alamadım mah yüzünün bacından
Rakiplere ölüm dosta geçinden
Dertli Kerem Aslısının öcünden
Ateşlere düşmüş deyu kınaman
Eşim gitti yetemedim ardından
Geçemedim kızıl kanat yurdundan
(RUHSATÎ) de (MİHRİ) sinin derdinden
Bulanmış da coşmuş deyu kınaman