çantanda bir sürü anahtar var Lale
biri evinin,
geceleri merdiveninden korkarak çıktığın
biri yalnızlığın, kalabalıklardan damıttığın
giysi dolabının biri,
ki giysilerini sevmem,
gizlerler güzelliğini
çantanda bir sürü anahtar var Lale
posta kutunun biri,
sana dargın mı ne
biri saçının,
örgüsü kolay çözülsün diye
arabanın biri,
ah şu bitmeyen taksitler ve kasko!
çantanda bir sürü anahtar var Lale
aşk mektuplarını sakladığın çekmecenin biri,
epey eskimişler,
öyle değil mi
biri uykunun,
bazı geceler sıçramanla bölünen
şu yüreğe benzeyen anahtar nerenin,
ne kadar da paslanmış
çantanda bir sürü anahtar var Lale
biri Ağrı Dağı’nın,
hep tırmanmak istediğin
Salzburg kentinin biri,
yüzlerce Mozart seni çalıyor
biri dalgın bir nehrin,
kucağında geçmelisin sevgilinin
Akdeniz kumsalının biri,
ıssız ve mavi,
çırılçıplak yüzen sen misin
çantanda bir sürü anahtar var Lale
ama açmıyor hiçbiri seni
açmıyor işte anla
kendini aşklara kapattığından beri
(Varlık, Şubat 2002)