Puslu aynalar ardında kaldın kalbim
çok zamandır unutkansın
hatırla
bağrından sökülen sendendir
ve okyanusları alevler azdırır bilmelisin
üstüne kuş tüyleri serpip
yanına gül kokuları verip
gideceksin
yakın
öncesi son söz
dudakların mühürlü gideceksin
ve sonrası
ecel terinde bir tek damla aşk
doruklarda buz mavisi bir esinti
aramızda karanfilli bir kıymık
aşka aşık
hisarlar ardında mağlup ve mağrur
gideceksin buralardan
gideceksin
bu hüzünler nar gibi kızarmışsa
vakti gelmiş demektir dökülmenin dallardan
usulca dudaklara değip
“arzederim” makamında
toprağa bir buse bırakıp
gideceksin kalbim
gideceksin