bu vakitlerde bir devedikeniyle konuşur güz
gidiyormuş gibi yapar gökyüzü, yanıltır
acının ekmeği için ayrılmış unu.
bir ovayı doğurur sürüdeki atlardan biri
tohumunu geri ister toprak, direnir
batıya gitmekten vazgeçer kentin uzayan gölgesi.
ıslanmış ve şişmiş bir kitap gibi
yükselir kanyonun iki yamacı
bu vakitlerde düşer tuzağa gecenin tilkisi.
denizi bekler kıyıda birkaç martı
liman işçileri, halatlar, gemi iskeleti
bu vakitlerde gelecek ve tuzu öğretecek denizi.