Düşünmeyin kaba, zalim olduğumu da
Yalnız yürüdüğümden vadilerde ve koruda
Ormanın tanrısına gidiyorum
Sözlerini alıp getirmeye insanlara
Tembelliğime yormayın bakıp da
Kollarımı büküp oturmama, çay kenarında
Gökyüzünde yüzen her bulut
Bir mektup olur kitabımda
İşgüzarlar zümresi, azarlamayın beni
Görüp de, getirdiğim aylak çiçekleri
Elimdeki her yıldız çiçeğinin
Evine giderken düşüncelerdir yükleri
Hiç var olmadı aslında gizem
Lakin budur, ancak çiçeklerde gösterilen
Tarihin gizi de olmadı asla
Kuşlardır bahçe köşklerinde dillendiren
Senin tarlanda ilk hasat derlenir
Eve doğru öküzler güçlenir
Ve ikinci mahsül gelir de
Bir şarkıdan devşirdiğimi verir