Sokul yanima,
cigliklar dolarken kentin sokaklarina
yirmidört ayar yankilar düser daglardan.
Üsürüm kar giyinmis agaçlar gibi
simsiki tut ellerimi
ki,
bir kir çiçegi
korkusuzluguna ulasayim.
Tuz ekmek ve sarap kadar kutsal,
okunmasi düslenen bir kitabin
el degmemis koyaklari kadar gizemli,
sevdaya ait ne varsa içimde
sirtimda tasiyorum aksamlari.
Rüzgarin bastançikarici çagrisina kapilip
ipini koparan uçurtma gibi
çilgin olmak istiyorum,
bu yüzden,
görmüyor musun kollarim
sana uzaniyor savas alaninin
tam ortasindan
Pesimde kanima susamis canavarlar var,
gecenin sabaha yakin olan kisminda
çali ol
yapraklarinin arasina al beni,
dikenlerin batmasin ama.
Çocuklar kadar berrak pinarlar
olsun avuçlarinda,
bir yudum içtigimde
ay kanatlarini tak
gözlerime gözlerinle
yak beni yüregindeki atesle.
Karinca gölgesi olsan bir ögle üstü,
uyusam uykularin en derininde,
mermer yontular görsem düsümde,
kilifindan çikarsam ölümü
rasgele öpsem agustos gibi yanan gögsünden,
uyandigimda sen yoksan
haykirsam, haykirsam, haykirsam…