Yirmi dokuz nisan gecesi.
Gene sevgiliden, arkadaştan uzakta.
Gene şarkı söylemek istiyor canım,
Eyüp iskelesinden,
Cibali’den,
Beşiktaş’tan uzakta.
Yirmi dokuz nisan gecesi
Havada yağmurdan sonraki hal.
Karşıda Kırşehir hapishanesi.
Çalışan, yorgun insanların uyuduğu saattir bu saat.
Ve biz en çok bu saatte çıkarız duvarlarımızdan dışarı
ve biz en çok bu saatte söyleriz bir ağızdan,
yıldızlarla, dağlarla, yollarla beraber,
en büyük şarkıları.
Hep kol kolayız,
hep beraberiz.
Sevgilimiz sevincinden hem ağlar hem güler
bir sevincimizden hem ağlar, hem güleriz.
Ve yıldızlar yürür,
dağlar yürür,
yollar yürür,
biz yürürüz.
Büyük şarkılar yürür maden ocaklarının ağzıyle,
kazmalarla, oraklarla şarkılar yürür.
Ve artık ne Eyüp iskelesi uzaktır,
ne Cibali, ne Beşiktaş uzak.
Lakin duvarlar tekrar üzerimize kapanacak az sonra,
insanlar az sonra tekrar esir olacak,
Eyüp iskelesi, Cibali, Beşiktaş tekrar uzakta olacaktır.
Ve sonra tekrar yirmi dokuz nisan gecesi.
Tekrar havada yağmurdan sonraki hal.
Tekrar karşıda Kırşehir hapisanesi.