Bunları da Okuyun
A. Kadir (Abdülkadir Meriçboyu)
belki gerekli, belki gereksizBu kitapta, daha önce yayımlanmış olan üç kitabımdaki (Tebliğ, Hoş Geldin Halil İbrahim, Dört Pencere’deki) şiirler ile,…
Ömrümde görmedim böyle bir gün. Yarım dilim ekmek önümde, düşünüyorum alevden ülkeleri. Boğazında kalsın yedikleri ve zehir zıkkım olsun, bu…
Siz yine gezedurun yırtık pabuçlarınızla şehrin en fukara sokaklarını. Ayaklarınızda bir karış kir var ve sabunlu sularda yıkanmamıştır elleriniz. Sizi…
Sevgi öldü duydunuz mu Sevgi öldü insanla sevişirken En önemlisiydi aykırı düşlerden Tozlarını silkeliyordu güneş Her kayan şiirin ardından Çocukların…
Hasretim sana Tam üç koca kış geçti aradan, koskocaman üç asır. Önca Aydın, Muğla, Balıkesir. Önce bizim yiyemediğimiz bal gibi…
Sen orda bağrına bas dur en büyük çileyi, ben burda en büyük çileyi doldurayım, ekmeğe muhtaç, hürriyete muhtaç, sana muhtaç.…
Tekmil haklar alınır. Tekmil hürriyetler kısılır. Tekmil köşe başları, tekmil kapılar tutulur. Gökyüzü tıkılır dört duvar içine.Bütün bunlara karşı, dümdüz,…
1.En önce babam işitmiş sesimi 1917 yılı Temmuzu’nun güneşli bir sabahında. Sonra odaya birer ikişer dolmuş mahallemizdeki komşular. Sonra bir…
Birgün başımızda sevda rüzgarları eserse deli deli yıldırımlar düşerse yüreğimize “al bir yudum pınarından özgürlüğün, rüzgarından sevdamızın çek bir soluk”…
birgün başımızda sevda rüzgarları eserse deli deli yıldırımlar düşerse yüreğimize hızlanır kan dolaşımı babil’in asma bahçeleri değildir artık dünyanın bilmem…
Bir taş üstüne oturup dağlara baktım. Üzerine güneş vurmuş dağların. Nedense birden, bakıp bakıp dağlara, türkü söylemek geldi içimden.Ama ne…
Yaşamın vişne rengi dudakları vardır sevgilim öpüşün kadar sıcak ve tatlı özgürlük türküleri de söylenir bu dudaklarla sevda türküleri de…
Bizim hiç bir hürriyetimiz yok, Hiç bir hürriyetimiz, Ne çalışmak, ne konuşmak, ne sevişmek, Sen orda bağrına bas dur en…
Çok olun, çocuklar, çok olun, yüzlerce olun, binlerce olun, onbinlerce. Daha çok olun, daha çok olun, yapraklar kadar, balıklar kadar…
Cibali dendi mi aklıma siz gelirsiniz, kadınlar, kiminizin beş çocuğu, kiminizin nar gibi yanakları var, kiminiz kocasız kalmış, kiminiz ihtiyar,…
Yaşlılara saksılar dizdim, bahçeler yaydım. Yorgunlara diri beden verdim, taze yürek. Döşekler serdim hastalara, rahat, yumuşacık. Nerde yalan dolan gördüysem…
Sizinle aynı yemeği yedim senelerce, Aynı türküyü söyledim talim dönüşü, Ve aynı rüyaları gördüm geceleri, ot yatakta. Gün oldu cömerttim,…
Seni bir gün çekip aldılar topraktan, benzedin köksüz bir ağaca. Önce öğrettiler sana uygun adımı, sonra büyük şehirlerini gösterdiler Avrupa’nın.…
Uyu tosunum uyu Altında sıcak toprak Üstünde ay ışığı Karpuz gibi büyüNe yaşadığımı yaşa Ne çektiğimi çek Ne hapsi gör…
Bahçemdeki dut ağacı vurdu ince dallarıyla penceremin camına, bir Beşiktaş tramvayı geldi aldı beni, bir Beşiktaş tramvayı götürdü sana.Çemberlitaş, Şehzadebaşı,…