Bunları da Okuyun

    Güldür Gül (Bugün Ben Pirime) Şiiri – Aşık İsmail Daimi

    29 Aralık 2021

    Âgâz-ı Gazeliyyât 234 Şiiri – Agah

    29 Aralık 2021

    Berdar Oldum Nazlı Yarin Şiiri – Aşık İsmail Daimi

    29 Aralık 2021

    Ayrı Ayrı Şiiri – A. Kadir Bilgin

    29 Aralık 2021

    Sevgidir Sevgi Şiiri – Neşet Ertaş

    29 Aralık 2021

    Pirim Bana İsmini Bağışladı Şiiri – Pir Sultan Abdal

    29 Aralık 2021

    Beni Sevmek Demek Şiiri – Halim Yağcıoğlu

    29 Aralık 2021

    Nice Sizin İçin Olurum Mecnun Şiiri – Ruhsati

    29 Aralık 2021

    Serap Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    28 Aralık 2021

    Jeolog Şiiri – Bülent Ecevit

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Fuzuli»Leylâ Vü Mecnûn 2601-2700 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 2601-2700 Şiiri – Fuzuli

    Fuzuli- Fuzuli
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Geh dağdağa-i tabîb gördüm
    Geh sa‘y ile Ka‘beye yöğürdüm

    Açılmadı hîç bâbdan bâb
    Tedbîrüme âciz oldı ahbâb

    Geh Nevfele eyledüm tazarru‘
    Feyzinde bulınmadı temettu‘

    Geh İbni Selâma yâr olup yâr
    Verdi men-i mübtelâya âzâr

    Geh Zeyd peyâmına inandum
    Her va‘de ki verdi doğru sandum

    Ümmîd ile ömrüm oldı zâyi‘
    Hâlüm tebeh etdi zaf-ı tâli‘

    El-kıssa vücûdum oldı berbâd
    Bir lahza felekten olmadum şâd

    Gönline kılup firâk te’sîr
    Bir turfe gazel hem etdi takrîr

    Bu gazel Mecnûn dilindendür

    Âh kim bir dem felek re’yümce devrân etmedi
    Vasl dermâniyle def’-i derd-i hicrân etmedi

    Yârdan min derd-i dil çekdüm bu hem bir derd kim
    Bildi min derd-i dilüm bir derde dermân etmedi

    Vâdi-i gurbetde cân verdüm meni ol şâh-ı hüsn
    Bir gece hân-ı visâli üzre mihmân etmedi

    Dûstlar çâk-i girîbânum görüp ayb eylemen
    Ol güli kim gördi kim çâk-i girîban etmedi

    Fakr mülkin dut ger istersen kemâl-i saltanat
    Kim bu mülkün fethini fağfûr ü hâkân etmedi

    Tîğ-i bî-dâd ile her dem kanumı tökmek nedür
    Ey felek her kim dem urdı aşkdan kan etmedi

    Ahd ü peymân etdi yârum kim sana yârem velî
    Yârlığ vakti sanursen ahd ü peymân etmedi

    Akl meydânını zindân-ı belâ bilmez henüz
    Kim ki bir müddet cünûn mülkini seyrân etmedi

    Sırr-ı aşkın etmedi ancak Fuzûlî âşikâr
    Bu mubârek işi her kim etdi pinhân etmedi

    Bu Leylînün Mecnûndan haberdâr olduğıdur ve Metâ’-ı vaslına nakd-i cân ile hırîdâr olduğıdur

    Çün bildi kim olduğını Leylî
    Ruhsârına ahdı eşk seyli

    Giryân dedi ey gözüm çerâğı
    Vahşîlere el menümle yağı

    Sen men dedüğüm habîb imişsen
    Derd-i dilüme tabîb imişsen

    Sensen dün ü gün dilümde zikrüm
    Gönlümde olan hayâl ü fikrüm

    Ger tanıyabilmedüm revâdur
    Mestem men ü mest işi hatâdur

    Kimse ki özinden ola gâfil
    Bir özgeni bilmeğe ne kâbil

    Ol dem ki dimağa yetdi bûyun
    Göz gördi şu‘â’-ı mâh-ı rûyun

    Cân bî-haber oldı akl şeydâ
    Ten kıldı min ıztırâb peydâ

    Deryâ-yı tehayyüre olup gark
    Ağyârdan etmedüm seni fark

    Ma‘zûr dut ey sanem bu hâlüm
    Ta‘n eyleme verme infiâlüm

    Sensüz men idüm şikeste-hâtır
    Yüz şükr sana yetişdüm âhir

    Gül-zâr-ı ümîdüm oldı sîr-âb
    Yâ Rab bu hayâldür mi yâ hâb

    Ayş ü tarabum çerâğı yandı
    Bahtum yuhudan meğer uyandı

    Ey dil ki ederdün âh ü nâle
    Dâim nigerân olup visâle

    Ha devlet-i vasl u zevk-i dildâr
    Bi’llâh dahi etme nâle-i zâr

    Ey dîde töküp sirişk-i gül-gûn
    Her dem der idün ki hanı Mecnûn

    Manzûrûn olupdur ol semen-ber
    Kıl makdemine nisâr gevher

    Ey cân ki çekerdün intizârı
    Görmek dileyüp hemîşe yârı

    Yetdün ana gel çıh imdi tenden
    Get yâra kes ihtilâtı menden

    Derdini der iken ol perî-zâd
    Sûz ile bu şi‘ri etdi bünyâd

    Bu gazel Leylî dilindendür

    Açmadı gönlüm felek tâ bağrumı kan etmedi
    Kalmadı hurrem meni tâ zâr ü giryân etmedi

    Kılmadın yüz pâre bî-dâd ile pür-hûn gönlümi
    Bu çemende gül kimi bir lahza handân etmedi

    Şükr kim verdi felek kâmum menüm nevmîd edüp
    Şîve-i mihr ü mahabbetden peşîmân etmedi

    Derd yohdur kimsede yohsa tabîb-i feyz-i aşk
    Kimde gördi derd kim ol derde dermân etmedi

    Sabr yohdur merdüm-i âlemde yohsa rûzgâr
    Hansı müşkil işi tedric ile âsân etmedi

    Dutdı seyl-i âb-ı çeşmüm yer yüzin ammâ hoşem
    Kim binâsın sabrumun ol seyl vîrân etmedi

    Aşk sevdâsında sûd ettüm metâ‘-ı vasl-ı dûst
    Ey Fuzûlî cân veren cânâna noksân etmedi

    Bu Mecnûnun nihâyet-i hayretidür ve Leylîden istiğna vü gafletidür

    Mecnûn dedi ay mana açan râz
    Lutf ile kılan meni ser-efrâz

    Kimsen mana zâhir eyle adun
    Bu bâdiyede nedür murâdun

    Cân tâzelenür fesâhatünden
    Bu lehce-i pür-melâhatünden

    Hulkı hoş ü lafzı cân-fezâsen
    Beyle görinür ki âşinâsen

    Bi’llâh ne diyârdan gelürsen
    Ne râh-güzârdan gelürsen

    Ger lâle isen ne dağdansen
    V’er sûsen isen ne bağdansen

    Şîrin şîrin tekellümün var
    Hâl-i dilüme terahhumun var

    Bîgâneden ummazem bu hâli
    Bir ülfetden değül bu hâlî

    Bîhûde değül bu gönlüm almak
    Gelmek başum üzre sâye salmak

    Akl olsa idi menümle hem-râh
    Ahvâlünden olurdum âgâh

    Gam gönlümi etmeseydi bî-tâb
    Göz perdesi olmasaydı hûn-âb

    Gaflet halelinden ayrılurdım
    Elbette kim olduğun bilürdüm

    Çün mende yoh ihtimâl-i idrâk
    Sen söyle özün ki kimsen ey pâk

    Bu gazel Mecnûn dilindendür

    Eyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedür
    Men kimem sâkî olan kimdür mey-i sahbâ nedür

    Gerçi cânândan dil-i şeydâ içün kâm isterem
    Sorsa cânân bilmezem kâm-ı dil-i şeydâ nedür

    Vasldan çün âşıkı müstağnî eyler bir visâl
    Âşıka ma‘şûkdan her dem bu istiğnâ nedür

    Hikmet-i dünyâ vü mâ-fîhâ bilen ârif değül
    Ârif oldur bilmeye dünyâ vü mâ-fîhâ nedür

    Âh u feryâdun Fuzûlî incidüpdür âlemi
    Ger belâ-yı aşk ile hoşnûd isen gavgâ nedür

    Tamâmî-i sühan

    Leylî dedi ey karîne-i rûh
    Kâm-ı dil-i mübtelâ-yı mecrûh

    Müjde ki zemâne verdi kâmun
    Doldı mey-i işret il câmun

    Müjde ki müyesser oldı maksûd
    Sevdâ ile âhir eyledün sûd

    Müjde ki murâdun oldı hâsıl
    Maksûda seni Hak etdi vâsıl

    Leylî menem ârzû-yı cânun
    Kâm-ı dil-i zâr-ı nâ-tüvânun

    Müştâk-ı cemâl idün hemîşe
    Muhtâc-ı visâl idün hemîşe

    Hâlâ ki müyesser oldı dîdâr
    Taksîr ü teallül etme zinhâr

    Gör devlet-i vaslumı ganîmet
    Gel yanuma kılma fevt-i fursat

    Dil nezr-i visâl-i kâmetündür
    V’er cânum ise emânetündür

    Çün düşdi mecâlün etme ihmâl
    Gel nezrüni dut emânetün al

    Ger haste isen menem tabîbün
    V’er âşık isen menem habîbün

    Gel bezm-i visâle mahrem olgıl
    Bir lahza menümle hem-dem olgıl

    Ver nergise lâle ile revnak
    Reyhân-ı ter ile zîb-i zanbak

    Fîrûzeni et karîn-i yâkût
    Kıl tûtiye kand-i nâbdan kût

    Peyvend-i gül eyle ergavânı
    Hızra yetür âb-ı zindegânî

    V’er âşık-ı mübtelâ değülsen
    Mecrûh-ı gam u belâ değülsen

    Taklîd ile gösterüp alâmet
    Kılma özüni meni melâmet

    Bir akl ü firâset eyle peydâ
    Ancak bizi etme halka rüsvâ

    Ey gül bu ana değül midür neng
    Kim olmayasen menümle hem-reng

    Men arz edem âftâb-ı ruhsâr
    Sen kılmayasen harâret izhâr

    Men câm dutam deyem ki gel al
    Sen durmayasen ayağa fi’l-hâl

    Çoh tecribe kılmışem olur az
    Ma‘şûkına âşık eylemek nâz

    İzhâr cemâlin eylemek gül
    Bülbül görüp eylemek tegâfül

    Takrîb ile ol büt-i dil-ârâ
    Bir turfe gazel hem etdi inşâ

    Bu gazel Leylî dilindendür

    Ey kılan şeydâ meni menden bu istiğnâ nedür
    Nişe sormazsen ki ahvâl-i dil-i şeydâ nedür

    Ger mana halk içre pervâ kılmasan ma‘zûrsen
    Bu ki tenhâlığda kılmazsen mana pervâ nedür

    Sehldür gel bilmeyüp hâlüm terahhum kılmasam
    Hâlümi bilmek tegâfül eylemek amdâ nedür

    Gül temennâsında derler bülbülün gavgâların
    Çün güli gördükde kılmaz meyl bu gavgâ nedür

    Ol perî mutlak men-i rüsvâya kılmaz iltifât
    Ey Fuzûlî bilmezem cürm-i men-i rüsvâ nedür

    Bu Leylîye Mecnûnun istiğnâsıdur ve İsbât-ı safâ-yı imlâsıdur

    Mecnûn dedi ey büt-i perî-veş
    Hâşâk-i zaîfe urma âteş

    Yandurmağuma yeter hayâlün
    Yohdur mana tâkat-i visâlün

    Zinhâr getürme ey semen-ber
    Âyîne-i ârızun berâber

    Bir zerreye kim vücûd yohdur
    Âyîneden ana sûd yohdur

    Ol gün ki gözümde var idi nûr
    Gözden yüzini yaşurdun ey hûr

    Hâlâ ki nezâren oldı müşkil
    Durmak ne içün mana mukâbil

    Aşk etdi binâ-yı vaslı muhkem
    Ma‘nîde meni senünle hem-dem

    Ref‘ oldı bu i‘tibâr-ı sûret
    Hâşâ ki olam şikâr-ı sûret

    Lezzet ruh-i yâr-ı dil-sitândan
    Cândur bulan ey dirîğ cândan

    Fuzuli şiirleri Leylâ Vü Mecnûn 2601-2700 Şiiri - Fuzuli Leylâ Vü Mecnûn 2601-2700 Şiiri - Fuzuli şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Leylâ Vü Mecnûn 701-800 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 601-700 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 501-600 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 401-500 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 301-400 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 2901-3000 Şiiri – Fuzuli

    Bunları da Okuyun

    Doğuş Şiiri – Can Yücel

    28 Aralık 2021

    Çingeneler Şiiri – Ahmet Telli

    28 Aralık 2021

    Lodos Şiiri – Ahmet Cemal

    29 Aralık 2021

    Mahallede Bomba Patlıyor Şiiri – Didem Madak

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Aziz Mahmud Hüdayi

    Müfredât 12 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    Aziz Mahmud Hüdayi

    Kârbân-ı sâlikân etse sülûk Anlara olur gıdâ ezkâr-ı Hakk

    Dîvân-ı İlâhîyât 181 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Benden Selam Olsun Bolu Beyi’ne 2 Şiiri – Köroğlu

    29 Aralık 2021

    Can Vermeye Dermanım Mı Var Şiiri – Karacaoğlan

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Silahsız İnsanlar Şiiri – Nazım Hikmet Ran

    20 Mart 2022

    Ölü Çocuklara Ninni Şiiri – Sait Maden

    29 Aralık 2021

    Süveydâ Şiiri – Cezmi Ersöz

    28 Aralık 2021
    Etiketler
    Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Agah şiirleri Karacaoğlan şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Ruhsati şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.