‘Kurbağalara bakmaktan geliyorum, dedi Yakup’
(E.Cansever)
Çocukların uyumasını bekleyen sevişmeler
başlarken yatak odalarında
bir gramofonun
kırık iğnesi gibi yürüyorum
sokakların siyah
taşlarında
Faytonlar geçmiyor önümden artık
son sürücünün
elindeki kırbaç
mazoşist bir müşteri için
sexshop’un vitrininde
satılık
Ansızın bastırıyor yağmur
işte buna seviniyorum
belki de
bakkaldan dönen çocuğun
balkondaki çamaşırları
toplama telaşındaki annesine
paranın üstünü
unutturur
Yalnış duydun seni değil
organlarımı bağışladım
ben ki öptüğüm
ilk dudakta
traş olmuş babanın
tadını bıraktım
Ne yapıp ne edip
buldum sonunda
içinde kurbağaların yüzdüğü
o küçük gölü
ama kimsecikler yok ortalıkta
ne yakup ne edip