Bunları da Okuyun

    Tokad’a Doğru Şiiri – Cahit Külebi

    29 Aralık 2021

    Dikiş Tutmaz Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Deliler Gibi Şiiri – Cahit Koytak

    29 Aralık 2021

    Ağlasam Mı Şiiri – Mahzuni Şerif

    29 Aralık 2021

    Agardı Berf İle Yir Yir Çemende Cism-i Nihâl Şiiri – Baki

    29 Aralık 2021

    Müfredât 62 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Yazgının Kalpsizliği Şiiri – Ali Ayçil

    29 Aralık 2021

    Bayan Lazarus Şiiri – Sylvia Plath

    29 Aralık 2021

    Sigarayı Bırakanın Şiiri Şiiri – Cemal Süreya

    29 Aralık 2021

    Bi Tane Daha Şiiri – Bedri Rahmi Eyüboğlu

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Dönemler»Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi»Hasan Hüseyin Korkmazgil»Haziranda Ölmek Zor Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    Haziranda Ölmek Zor Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    Hasan Hüseyin Korkmazgil- Hasan Hüseyin Korkmazgil
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    orhan kemal’in güzel anısına

    işten çıktım
    sokaktayım
    elim yüzüm üstümbaşım gazete

    sokakta tank paleti
    sokakta düdük sesi
    sokakta tomson
    sokağa çıkmak yasak

    sokaktayım
    gece leylâk
    ve tomurcuk kokuyor
    yaralı bir şahin olmuş yüreğim
    uy anam anam
    haziranda ölmek zor!

    havada tüy
    havada kuş
    havada kuş soluğu kokusu
    hava leylâk
    ve tomurcuk kokuyor
    ne anlar acılardan/güzel haziran
    ne anlar güzel bahar!
    kopuk bir kol sokakta
    çırpınıp durur

    çalışmışım onbeş saat
    tükenmişim onbeş saat
    acıkmışım yorulmuşum uykusamışım
    anama sövmüş patron
    ter döktüğüm gazetede
    sıkmışım dişlerimi
    ıslıkla söylemişim umutlarımı
    susarak söylemişim
    sıcak bir ev özlemişim
    sıcak bir yemek
    ve sıcacık bir yatakta
    unutturan öpücükler
    çıkmışım bir kavgadan
    vurmuşum sokaklara

    sokakta tank paleti
    sokakta düdük sesi
    sarı sarı yapraklarla birlikte sanki
    dallarda insan iskeletleri

    asacaklar aydemir’i
    asacaklar gürcan’ı
    belki başkalarını
    pis bir ota değmiş gibi sızlıyor genzim
    dökülüyor etlerim
    sarı yapraklar gibi

    asmak neyi kurtarır
    sarı sarı yaprakları kuru dallara?
    yolunmuş yaprakları
    kırılmış dallarıyla
    ne anlatır bir ağaç
    hani rüzgâr
    hani kuş
    hani nerde rüzgârlı kuş sesleri?

    asılmak sorun değil
    asılmamak da değil
    kimin kimi astığı
    kimin kimi neden niçin astığı
    budur işte asıl sorun!

    sevdim gelin morunu
    sevdim şiir morunu
    moru sevdim tomurcukta
    moru sevdim memede
    ve öptüğüm dudakta
    ama sevmedim, hayır
    iğrendim insanoğlunun
    yağlı ipte sallanan morluğundan!

    neden böyle acılıyım
    neden böyle ağrılı
    neden niçin bu sokaklar böyle boş
    niçin neden bu evler böyle dolu?
    sokaklarla solur evler
    sokaklarla atar nabzı
    kentlerin
    sokaksız kent
    kentsiz ülke
    kahkahanın yanıbaşı gözyaşı

    işten çıktım
    elim yüzüm üstümbaşım gazete
    karanlıkta akan bir su
    gibi vurdum kendimi caddelere
    hava leylâk
    ve tomurcuk kokusu
    havada köryoluna
    havada suçsuz günahsız
    gitme korkusu
    ah desem
    eriyecek demirleri bu korkuluğun
    oh desem
    tutuşacak soluğum

    asmak neyi kurtarır
    öldürmek neyi
    yaşatmaktır önemlisi
    güzel yaşatmak
    abeceden geçirmek kıracın çekirgesini
    ekmeksiz yuvasız hekimsiz bırakmamak

    ah yavrum
    ah güzelim
    canım benim / sevdiceğim
    bitanem
    kısa sürdü bu yolculuk
    n’eylersin ki sonu yok!
    gece leylâk
    ve tomurcuk kokuyor
    uy anam anam
    haziranda ölmek zor!

    nerdeyim ben
    nerdeyim ben
    nerdeyim?
    kimsiniz siz
    kimsiniz siz
    kimsiniz?
    ne söyler bu radyolar
    gazeteler ne yazar
    kim ölmüş uzaklarda
    göçen kim dünyamızdan?

    asmak neyi kurtarır
    öldürmek neyi?
    yolunmuş yaprakları
    ve kırılmış dallarıyla bir ağaç
    söyler hangi güzelliği?

    kökü burda
    yüreğimde
    yaprakları uzaklarda bir çınar
    ıslık çala çala göçtü bir çınar
    göçtü memet diye diye
    şafak vakti bir çınar
    silkeledi kuşlarını
    güneşlerini:
    «oğlum sana sesleniyorum işitiyor musun, memet,
    memet! »

    gece leylâk
    ve tomurcuk kokuyor
    üstümbaşım elim yüzüm gazete
    vurmuşum sokaklara
    vurmuşum karanlığa
    uy anam anam
    haziranda ölmek zor!

    bu acılar
    bu ağrılar
    bu yürek
    neyi kimden esirgiyor bu buz gibi sokaklar
    bu ağaçlar niçin böyle yapraksız
    bu geceler niçin böyle insansız
    bu insanlar niçin böyle yarınsız
    bu niçinler niçin böyle yanıtsız?

    kim bu korku
    kim bu umut
    ne adına
    kim için?

    «uyarına gelirse
    tepemde bir de çınar»
    demişti on yıl önce
    demek ki on yıl sonra
    demek ki sabah sabah
    demek ki «manda gönü»
    demek ki «şile bezi»
    demek ki «yeşil biber»
    bir de memet’in yüzü
    bir de güzel istanbul
    bir de «saman sarısı»
    bir de özlem kırmızısı
    demek ki göçtü usta
    kaldı yürek sızısı
    geride kalanlara

    nerdeyim ben
    nerdeyim?
    kimsiniz siz
    kimsiniz?

    yıllar var ki ter içinde
    taşıdım ben bu yükü
    bıraktım acının alkışlarına
    3 haziran ’63’ü

    bir kırmızı gül dalı
    şimdi uzakta
    bir kırmızı gül dalı
    iğilmiş üzerine
    yatıyor oralarda
    bir eski gömütlükte
    yatıyor usta
    bir kırmızı gül dalı
    iğilmiş üzerine
    okşar yanan alnını
    bir kırmızı gül dalı
    nâzım ustanın

    gece leylâk
    ve tomurcuk kokuyor
    bir basın işçisiyim
    elim yüzüm üstümbaşım gazete
    geçsem de gölgesinden tankların tomsonların
    şuramda bir çalıkuşu ötüyor
    uy anam anam
    haziranda ölmek zor!

    ——————————————
    1963’lerde yaşanılanları ben, ancak böyle dökebildim 1976’larda şiire.
    Onüç yılda özümsemişim o olayları, onüç yıl sonra damıtabilmişim. O günleri yaşayıp da ozanlığa soyunanlar, elbette ki benden daha iyi yapabileceklerdir bu işi. “El elden üstündür, taa arşa kadar” demiş eskiler.
    Hasan Hüseyin

    Hasan Hüseyin Korkmazgil şiirleri Haziranda Ölmek Zor Şiiri - Hasan Hüseyin Korkmazgil Haziranda Ölmek Zor Şiiri - Hasan Hüseyin Korkmazgil şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Yineli Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    Dayan Dayanabilirsen Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    Bu Demir Divriği Dağlarından Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    Birinci Kaçış Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    Ben Sevdim Güzelleşti Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    Gökte Bulut (Halay Havası) Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    Bunları da Okuyun

    Anneler Şiiri – Ahmet Kutsi Tecer

    29 Aralık 2021

    Nesli Tükenmiş Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021

    Sis Şiiri – Ahmet Ada

    29 Aralık 2021

    Shakespeare’den Shakespeare’e Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Ahmet Necdet Sözer

    Ece Uç Bey Şiiri – Ahmet Necdet Sözer

    Ahmet Necdet Sözer

    Ece Bey öldü diyeler/ hiçkimse’ler duyalar Hep’i hiç’te arayalar/ adanı sonsuz koyalarAraplarla at koştururken bir…

    Birinci Kaçış Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    29 Aralık 2021

    Her Seher Vaktında Güller Dikelim Şiiri – Pir Sultan Abdal

    29 Aralık 2021

    Anadolu Gezisi Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Ölüme Eğilmek Şiiri – Aziz Nesin

    28 Aralık 2021

    Buhran Şiiri – Charles Bukowski

    29 Aralık 2021

    Kulak Verdim Dört Köşeyi Dinledim 1 Şiiri – Karacaoğlan

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Agah şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Karacaoğlan şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Ruhsati şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.