I
Bir ateşli hastalık
Orak ucu gibi geçmiş karnına
Bilinmez rahmet saatı
Birden çıtçıt – çıtçıt – çıt
İsyan davulunu o
Asmış boynuna
Baktı ki bu ölümün ayak sesleri
Darldı mekan
Can çekiliyor ayak uçlarından
Tırnaklar soğuyor hücreler sahipsiz kalıyor
Ve ömründe ilk kez
Başlıyor duaya
Bilinmez ne zaman birden açılır kapı
Korku ve recade cennet yanıkları
Neredeyse ilk kez ömründe başlıyor duaya
Ama aklı önden atıldı
Gönlü bir türlü titreşmedi:
“Hiç yönelmedim Tanrıya” dedi”onca zaman”
“Şimdi ölüm geldi
Yalvarmak boşuna”
Ama ölmedi orak uca çekildi
Ateş
Serin dağ başlarının
Ahu ceylanına benzedi
Dünya güzelleşti şarap lezzet kazandı
Rahmet saatı devrini tamamladı
İsyan davulu boyunda kaldı
Ölüm sanki hiç yokmuş
Olmayacakmışcasına uzağa durdu
Bir vade verilmiştir.
Bu iki fırsat yaratılmıştır
Bir kement atılmıştır
Cehennem soylu
Başını çevirdi gitti öteye
II
Bir ateşli hastalık
Kan kırmızı yuvarlar
Görüyorlar bizi bocalarken karanlıkla
Görüyorlar dördüncü zaman
Ve alemi melekut boyutunda
İzlenirken köşelerden
Hangi gizliden sözedebilirler
Hangi ate kalmadı rezil olmadık
Yoo ben ondan öndeyim
Mahcubluğum
Onun dehşetinden az değil
Ateş
Bulamaçlı bir buğu gibi
Sarıyor tenimi
Bismillah
Bir tertip antibiyotik
Çay
Şu aziz aspirin
Hep çarelere tevessül olarak
Yarab şifa sendendir
Etten ottan değil
Eğer kavi kulların olaydık
Yemeden doyar
Görmek için göz aramaz bakmazdık
Mikroplar
Hastalıklar şifalar
Emrimizde olurdu
Yine de taktirini gözlerdik
Onu yeğlerdik
Bir ateşli hastalık
Eklem ağrıları ve baş
Sanki yerinde değil
Karyolanın yanında bir uçurum hissi
Bahçede
Sularla oynayan çocukların arasına karışmak