kandan
ve ceninden bir gün daha
başlarken
bir dalı kanatıyorum tırnaklarımla
ağzı açılmamış bir güle dokunuyorum
geceden kalma bir şeyle oynuyor kalbim
bugün biraz daha yorgun başlıyorum
sabah
yeni doğmuş çocuk çirkin ve sisli
vurdukça ilk ışıkları penceremden içeri
kımıldaşır içimin ölü dolu coşkusu
güneş ürkekliği gizleyemez
ne olsa çözülmez yüreğimin kuşkusu
gün sevecen çığırtkan
beni yeni oyuna çağırıyor
yalnız yenilmiyen gladyatör
bana eski bir ölümü anımsatıyor
sabah
taşıyarak bir celladı odama
aşkımın ve bırakmışlığımın celladını
hüznümle ve çirkinliğimle yargılamadan beni
tanıdığım bir ölümle tehdit ediyor
yalnızlık her sabah öldürüyor beni
çözerek gecenin ipliğini hızımla
hüznümü ve yalnızlığımı sarıyorum sabaha
adi bir etiketi yamayarak üstüne
boyna genişleyen bir orospu gibi
genişledikçe küçülen bir orospu gibi
aşksızlığım küçültüyor beni
korkum ve çirkinliğim utandırıyor beni
gecikilmiş bir aşkı yaşamıya
cinayet tek kurtuluşsa bir yanlışlıktan
önce acıya direnmesini öğrenmeliyim
eskitilmiş bir kurşunla kaplıyorum yüreğimi
acıya ve aşka hazırlıyorum
hergün yeniden yaşamak
boşalan bir birikimi kocamış acılarla
uzuyan bir ölümü bitimleyen vücudum
çirkin ve güzel orospu. yeniyetme
bir çırpınışın yorgunluğu yüreğimde
o hep güzel görünen bana
çirkin ve güzel orospu
vücudum. seni seviyorum
acıyla büyütüyorum aşkımı
bir gün bana sevişmeye öğretecek