Önce, toprak dayandı
Araconya karı
Beyaz bir ateş gibi yaktı
Saldırganın ayaklarını
Parmakları soğuktan düşüyordu
Almgros’un elleri, ayakları
Karanlığın mezar kazıcıları
Ve yırtıcı pençeleri, karda
Sadece donmuş birer et
Ve sıradağlar denizinde
Bir sessizlik idiler
Şili rüzgarı kırbaçlıyordu
Yıldızları özümleyerek
Süvarileri, açgözlüleri devirerek
Almagro’yu açlık
Görünmez ve çınlayan bir çene gibi izledi
Atlar, bu buz bayramına
Kurban edilmiştiler
Ve Güney’in ölümü
Tesbih taneleri gibi döktü
Almagro’nun tırısını
Atı Peru’ya dönünceye dek
Orda Kuzey’in ölümü
Yolun kıyısına oturmuş
Bir baltayla
Bu püskürtülen fatihi bekliyordu