Bunları da Okuyun

    Savaşan Toprak Şiiri – Pablo Neruda

    29 Aralık 2021

    Dîvân-ı İlâhîyât 205 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Haydar’ı Gördüm Şiiri – Aşık İsmail Daimi

    29 Aralık 2021

    Sessiz Saat Şiiri – Ahmet Günbaş

    29 Aralık 2021

    Ay Doğar Ayazlanır Şiiri – Ignac Kunos

    29 Aralık 2021

    Kız Perçemli Kıratım Şiiri – Köroğlu

    29 Aralık 2021

    Müfredât 177 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Eğer Dosttan Belli Haber Sorarsan Şiiri – Kul Himmet

    29 Aralık 2021

    Âşıkam Diyende Gerek Işk Odından Derd Ola Şiiri – Ahmedi

    29 Aralık 2021

    Kalk Gidelim Deli Gönül Şiiri – Muhlis Akarsu

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Füruğ Ferruhzad»Dünyasal Şiirler Şiiri – Füruğ Ferruhzad

    Dünyasal Şiirler Şiiri – Füruğ Ferruhzad

    Füruğ Ferruhzad- Füruğ Ferruhzad
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    İşte güneş soğudu
    ve yeryüzü nimetleri yok oldu
    ve tepelerde soldu otlar
    ve sonra
    sığmadı toprağa ölüler.

    Ve gece birleşmişti topluluk ve başkaldırıyla
    bir ayna görüntüsü gibi bulanık
    bütün renksiz pencerelerde
    ve yollar bırakmıştı karanlığa doğrultularını.

    Gayrı düşünmedi kimse sevdayı
    gayrı düşünmedi kimse utkuyu
    ve düşündüğü de yoktu kimsenin artık.

    Yalnızlığın kovuklarında
    doğdu boşluk
    afyon ve ban-otu kokuyordu kan
    gebe kadınlar başsız çocuklar doğurdu
    ve beşikler utanç içinde gömütlere gizlendi.

    Karanlık ve buruk zamanlardı.
    Ekmek yok etti
    yalvaçsı tansıkların gücünü
    aç ve umutsuzca
    göçtü peygamberler
    adanmış topraklardan
    ve yitik kuzular
    duyamadı artık çoban seslenişlerini.

    Devinim, renk ve biçim
    dönüyordu sanki aynaların gözlerinde
    yukarı ve aşağı doğru
    ve ışıtan kutsal bir hâle
    yandı ateşler içindeki bir şemsiye gibi
    kaba soytarıların kafaları
    ve utanmaz fahişelerin yüzleri etrafında.

    Acı ve zehirli buharıyla
    çekti alkolün bataklığı
    etkisiz entelektüel yığınını
    dibe
    ve iğrenç fareler
    kemirdi eski dolaplardaki
    altın yapraklı kitap sayfalarını.

    Güneş ölüydü.
    Ölüydü güneş
    ve yitirmişti anlamını yarın sözcüğü
    çocuk anlaklarında.
    Bu tuhaf eski sözcüğü çizdiler
    defterlerindeki kara bir mürekkep lekesi gibi.

    İnsanlar
    yığınla başarısız insan
    geldi gitti bir sürgünden bir sürgüne
    ürkerek, felç içinde ve şaşkınca
    kendi cesetlerinin çirkin yükü altında
    ve acı yüklü öldürme isteği
    büyüyordu ellerinde.

    Bazen bir kıvılcım
    miniminnacık bir kıvılcım bu sessiz ve cansız
    topluluğu infilâk ettiriyordu-
    Atılarak üzerlerine
    kestilerdi erkekler birbirlerinin boğazını
    ve ırzına geçtilerdi küçük kızların
    kanlı bir yatakta.

    Kendi zalimliklerinde boğuldular
    ve müthiş bir suçluluk duygusu
    felç etti kör ve miskin ruhlarını.

    Törensel idamlarda
    fırlatırken darağacının ipi
    ölünün gözlerini yuvalarından
    çekilirdi onlar kendi kabuklarına
    ve yaşlı yorgun sinirleri
    titrerdi
    şehvetle.

    Ama bulvarlarda görürdün
    her zaman bu küçük canileri
    durmuş bakarken
    fıskiyelerin sonsuz devinimlerine.

    Belki de hâlâ
    donmuş derinliklerindeki
    ezilmiş gözleri ardında
    yaşayan, yarı canlı
    bir şey var
    en sonunda inanmak isteyen
    suyun temiz türküsüne.

    Belki
    ama ne de sonsuz bir boşluk bu.
    Güneş ölüydü
    ve bilmiyordu kimse
    yüreklerimizden uçan
    üzgün güvercinin
    inanç olduğunu.

    Ah – tutuklu ses
    senin umutsuz ihtişâmın asla
    kazamayacak nefretli geceden
    ışığa doğru uzanan bir tünel
    ah – seslerin son sesi…

    Çeviren: İsmail Aksoy

    Dünyasal Şiirler Şiiri - Füruğ Ferruhzad Dünyasal Şiirler Şiiri - Füruğ Ferruhzad şiiri Füruğ Ferruhzad şiirleri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Ah! Çok Memnun Oldum Şiiri – Füruğ Ferruhzad

    Yolculuk Şiiri Şiiri – Füruğ Ferruhzad

    Yeşil Düş Şiiri – Füruğ Ferruhzad

    Yeniden Merhaba Diyeceğim Güneşe Şiiri – Füruğ Ferruhzad

    Gazel Şiiri – Füruğ Ferruhzad

    Cuma Şiiri – Füruğ Ferruhzad

    Bunları da Okuyun

    Yaşayan Ölüm Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Borçlu Öleceğim Herkese Şiiri – Ahmet Oktay

    29 Aralık 2021

    Suskun Şiiri – A. Hicri İzgören

    29 Aralık 2021

    Bir Hüzün Mevsiminden Çıkarken Kalbim Şiiri – Ahmet Telli

    28 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Neşet Ertaş

    Bahçada Gül Ağacı Şiiri – Neşet Ertaş

    Neşet Ertaş

    Bahçada gül ağacı (gözelim haydı haydı) Dibinde iki bacı (aman nidelim nasıl edelim) Sinamdaki yaranın…

    Üşüyorum Az Toprak Ört Üstüne! Şiiri – Alper Gencer

    29 Aralık 2021

    Yemin Mi Ettin? Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Hasan’a Mektup – 6 Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Innabı Şiiri – Resul Rıza

    29 Aralık 2021

    Öğle Paydosu Şiiri – Ahmet Oktay

    29 Aralık 2021

    Ölüm ve Unutulmak Şiiri – Ali Mümtaz Arolat

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Ruhsati şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Agah şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Karacaoğlan şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.