Görüyor musunuz dostlarım, güz geldi dışarıda?
Çok sürmez, gelir ak donlu kış da.
Gitmeye başladı buradan şimdi kuşlar,
Onlar bizden uzak yerlerde kışlar.
Zaferan misali sarardı orman,
Ekinciler de ekinlerini biçtiler.
Tam takır kaldı, Tatar başı gibi kır;
Azık arar, uçar turgay da pır pır.
Çıkıp baş kaldırır, sahrada çim,
Yeşil kadife gibi parlar pırıl pırıl.
Güneş parlaklığını azalttı iyice;
Ne yazık, bastı karanlık, gitti aydınlık.
Kulağı uğuldatır şimdi soğuk yel,
Dolar içe, üfler, körük gibi yel.
Ne derseniz deyin, gönülsüzdür güz, gönülsüz;
Çiçeksiz güz, çimensiz hem de gülsüz.
Mezarltğa benzedi kırlar,
Çimensiz kaldı düzler ovalar.
Ölseydim ben altı aydır,
Eriyip bir uyuklasaydım tereyağı gibi
Öylece uyuyup, bahar gelince uyansam,
Kalkıp, yeşilliklerde otursam,
Mesut olurdum o zaman, pek mesut,
Olurdum padişah, bahtlı ve tahttı.