Kış buğusunun camları terlettiği vakitte
Balıkçıların balıktan eve döndüğü vakitte
Dip dalgaların denizi dövdüğü vakitte
Aradım bulamadım Kevser’i sularda
Sekreter kızların evlerine döndüğü vakitte
Maden işçilerinin maden ocağına indiği vakitte
Trafik ışıklarının söndüğü, suların akmadığı vakitte
Aradım bulamadım çiçek öpüşlü sevgiliyi
Burası Mersin, kimse çeviremez güneşimizi
Kimse alıkoyamaz gülgillerden kendimizi
Bunları diyorum, arka sokaklarda pars dolaşıyor
Önce arka sokakları dolaşıyor sonra
Sonra bahçemize giriyor Kevser – neredesin?
Türkçe sapak, dilim tutuk, sözcükler yırtık
Bekliyorum minibüsler getirmiyor sesini
Tıka basa dolu çarşılardan, ölü sulardan
Akşam şala sarılı inerken bulvarlara
Yarı tenha sokaklarda aradım Kevser’i
Bulamadım, ne yaparım ben şimdi?
Ne yaparım sapı kalınca elimde leylağın?