ne vakit yüzükoyun uzansam kuma
saat daima onikiyi vuruyor
imam-hatip gözleriyle bir kadın
yüreğini kaybetmiş beni arıyor
yatsam diyorum seninle yatsam
güneş van gogh gibi kuduruyor
seni hiç yaşamadım belki de bunun için
güneşi elimle kapatıyorum
yalnızlığın çöktüğü işte bu saatlerde
senden habersiz koynuna girip
seninle yatıyorum
kuşlarla balıkların öpüştüğü bir yerde
geceyi durmadan kanatıyorum
sevişmek diyoruz hep oysa bu tükenmektir
can çekişmesi gibi bir şey limanda gemilerin
ve her gün biraz daha alkolle yıkanarak
o hiç bizim olmayan denizsiz denizlerde
köhneyip çürüyorum
mutsuz değilim artık ama mutluluk nerde
sigaramı göğsünde söndürüyorum