Bunları da Okuyun

    Uykusunda Şiiri – Yılmaz Erdoğan

    28 Aralık 2021

    36 Nolu rubai Şiiri – Ömer Hayyam

    28 Aralık 2021

    Medet Allah’ı Seversen Şiiri – Karacaoğlan

    29 Aralık 2021

    Acem Kızı Ne Bakarsın Kuleden Şiiri – Ignac Kunos

    29 Aralık 2021

    Yosmam Uzak Durma Yakın Gel Yakın Şiiri – Ruhsati

    29 Aralık 2021

    Sone 19 Şiiri – William Shakespeare

    29 Aralık 2021

    Bizim İçtiğimiz Dolu Şiiri – Pir Sultan Abdal

    29 Aralık 2021

    Benim Sevdiceğim Bahçemin Gülü Şiiri – Ignac Kunos

    29 Aralık 2021

    Kimbilir Sen Şiiri – Cahit Zarifoğlu

    29 Aralık 2021

    Ezan Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    28 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Dönemler»Cumhuriyet Dönemi»Ali Ayçil»Her Şey Tamam Bir Şey Eksik Şiiri – Ali Ayçil

    Her Şey Tamam Bir Şey Eksik Şiiri – Ali Ayçil

    Ali Ayçil- Ali Ayçil
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Eskiden dünyada, görünüşte dağınık ama iç dünyaları derli toplu insanlar vardı. Oysa şimdikilerin dış görünüşleri derli toplu ama iç dünyaları dağınık.

    İnsansız kaldığımızda ruhumuzun yırtılacağını biliyoruz. “Yalnız kalmak istiyorum” demek için bile bir insana ihtiyacımız var. Bu yüzden ortak mekânlar oluşturup yan yana geliyoruz. Şakalar yapıyor, sırlarımızı anlatıyoruz birbirimize. Ama birden bir kurt düşüyor içimize. “Bir şey eksik” diyoruz. “Bir şey eksik ama ne? ”…

    Hevesle dokunuyoruz raflardaki yeni çıkmış kitaplara. Kitaplar okuyoruz durmadan. Bizimle hiç tanışmayan, bizi hiç tanımayan bir yazarın yolculuğuna eşlik ediyoruz; içimizde kocaman bir düş coğrafyası açılıyor. Ancak son yaprağı da bitirip, kitabı kapatınca, yapayalnız kalıyoruz o coğrafyanın ortasında. Bütün cümlelerin tamam, bir tek cümlenin eksik olduğunu hissediyoruz.

    Düşünüyoruz, eksik olan ne? …

    Ders çalışıyoruz geceler boyu. Dem tutması hiç eksilmiyor ocağın üstündeki çayın. Küllükler bir boşalıp bir doluyor. Okulu bitirirsek her şeyin yoluna gireceğine inanıyoruz. İnanıyoruz ki, şu koridorlardan, ay başında beklenen harçlıklardan, sıkıcı anfilerden kurtulduğumuzda her şey yoluna girecek. Okulun uzaması ödümüzü koparıyor neredeyse. Nihayet gülümseyerek bakıyoruz, duvarlara öylesine asılmış, buruşuk imtihan sonuçlarına. Yumruğumuzu sıkarak, “bitti” diyoruz, “işte bitti, şükürler olsun.” Fakat birden kaçıyor hevesimiz. Bir şeyin hiç bitmediğini, hiç bitmeyeceğini anlıyoruz. Kafamızı kurcalıyor bu eksilik. Bitmeyenin ne olduğunu soruyoruz kendimize hücumla. Hevesimiz kursağımızda kalıyor. Bir eksikle ayrılıyoruz koridorlardan…

    Cebimiz para görürse, hayatın yoluna gireceğini düşünüyoruz. Kapılar aşındırıyoruz bu yüzden. Dil döküyoruz boyunları yağdan kaybolmuş, gözleri karanlık bir kuyudan bakan patronlara. Bütün becerilerimizi sıralıyoruz, beceremediklerimizi bile. Nihayet gözüne giriyoruz, bize kuşkuyla bakan ketum cebin. Müjdelerle koşuyoruz ev halkına, arkadaşlara. Herkese söz verdiğimiz ilk maaşla, yine herkese az buçuk bir şeyler alıyoruz. Kuyruğu doğruluyor böylelikle işimizin. Ama bir sabah işe giderken, o malum kuşku oyuyor içimizi. Asıl eksik olanın işimiz olmadığını, başka bambaşka bir şeyin eksik olduğunu hatırlatıyor uyuklayan belleğimize.Yırtınmaya başlıyor belleğimiz: “Bir şey eksik, ama ne? …”

    Âşık oluyoruz o kocaman eksiği telafi etmek için. Geceler boyunca yıldızları sayıyoruz, uykumuza veda ediyoruz aşk için. Bütün çıkarcılığımız bitiyor aşk kapıyı çalınca. Gözlerimiz cennetten koparılmış bir parça gibi bakıyor hayata. Dilenciye merhamet ediyoruz mesela, cebimizi sebil gibi açıyoruz herkese. Herkesten bize dua etmesini istiyoruz: aşk için. Öylesine kırılgan, öylesine çaresiz bekliyoruz ki sevdiğimizi, gecikmesi akla hayale gelmedik endişeler doluşturuyor içimize. Ve şu hain endişe: Acaba aşk bitti mi? Birden bütün kalabalığın arasında onu görüyoruz. Yeniden dönmeye başlıyor dünya. Irmaklar yeniden akıyor. Göğsümüzde hesapsız bir ferahlık, “hoş geldin” diyoruz. Gelin görün ki günlerin cenderesine nasıl sıkışıyor bir yerimiz. Aşkın bile telafi edemediği bir şeyin eksik kaldığını kavrıyoruz dehşetle. Bitkinlikle soruyoruz: “aşk değilse ne? …”

    Sonra annelerimize dönüyoruz yeniden. Dünyadaki en korunaklı sığınağımıza. Bütün yaşadıklarımızı, bütün yaşayacaklarımızı bir kenara bırakıp, onun ocağındaki aşı yudumluyoruz iştahla. Tam karşımıza geçip hevesle bizi seyrediyor anne. Göğsünden hayata uğurladığı kırlangıcı. Hevesi azalmasın diye, daha bir kocaman alıyoruz lokmaları ağzımıza. Gizli bir oyun başlıyor anneyle çocuk arasında. Çok iyi hatırlanan, çok eskilerde kalmış. Sonra yumuşak yataklar seriyor altımıza. Gece, bir girip bir çıkıyor odamıza merakla: acaba yorganı tekmeleyip üstümüzü açtık mı? Mahsus üstümüzü açıyoruz azcık; gelip nizama sokuyor yorganı, kafamızı yastığa gömüyoruz, yeşil yosuna sokulan kuğunun başı gibi. Ama birden, bizim aralanmasın diye can attığımız bir sorunun üstü açılıyor, yılan gibi kıvrılıyor yorganın içinde. İniltiyle dökülüyor ağzımızdan cümleler: “Allah’ım, bir şey eksik ama ne? …”

    Sonra gelecek günlerimizi boyadığımız tablonun renkleri karışıyor birbirine. Hep kaçtığımız o soruyu soruyoruz kendimize:

    “Yoksa eksik olan biz miyiz? …”

    Ali Ayçil şiirleri Her Şey Tamam Bir Şey Eksik Şiiri - Ali Ayçil Her Şey Tamam Bir Şey Eksik Şiiri - Ali Ayçil şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Yazgının Kalpsizliği Şiiri – Ali Ayçil

    Yazarın Yazgısı Şiiri – Ali Ayçil

    İzdiham Şiiri – Ali Ayçil

    Bozkır Şiiri – Ali Ayçil

    Balkan Şiiri – Ali Ayçil

    Babamız Bir Gün Gerçekten Ölür Şiiri – Ali Ayçil

    Bunları da Okuyun

    Geyik Şiiri – Sedat Umran

    29 Aralık 2021

    Çok Sevdim Bir Zamanlar, Seviyorum Yine de Şiiri – Ataol Behramoğlu

    28 Aralık 2021

    O Adam Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Hatırladıkça Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Ahmet Günbaş

    Tipi Şiiri – Ahmet Günbaş

    Ahmet Günbaş

    B. Tarıman’aSesinizdeki keder en önde gider Yontar durursunuz “ahşap zamanı” Kırgın bir tambur ellerini yitirmiş…

    İlleri Var Bizim İle Benzemez Şiiri – Karacaoğlan

    29 Aralık 2021

    Pembe Yalı Şiiri – Oktay Rifat

    29 Aralık 2021

    Kimbilir Ne Zaman (Belki) Şiiri – Mahzuni Şerif

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Göz Şiiri – Tristan Tzara

    29 Aralık 2021

    Belasıdır (Kimse Rızasıyla Çıkmaz) Şiiri – Hodlu Noksani

    29 Aralık 2021

    Kurt Şiiri – Orhan Veli Kanık

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Agah şiirleri Ruhsati şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Karacaoğlan şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.