Nûr-ı ziyâ olsa olmaz zulûmât
Dünyâda ışığı göz neden alır
Tende mi cânda mı söyle marifet
Dil tekellüm eder söz neden alır
Işıktan ışığa cezb eder dîde
Vücût mirâtıdır gözü adamın,
Dil bir tercümandır söyleden Hûda,
Lutf-ı İlâhidir sözü adamın.
Takdire ne yapar kuvvet pazısı,
Hâşâ bozulur mu takdir yazısı,
Yemek içmek uçmak nefsin arzusu,
Vücûttu ervâhın şaz neden alır.(şaz=şadlık)
Rûh yiyip içmekten olmuştur cüdâ,
Nefsi yemek için cân eyler fedâ,
Rûhun gıdâsıdır bir mahbûb Hüdâ,
İşte böyle gelir şazı adamın.
Sarıda yeşilde alda eğleşmez,
İncide mercanda la’lde eğleşmez,
Ayâlde evlâtda malda değişmez,
Bu gönül kararı haz neden alır.
Bilmek ister isen tâ gönül âhı,
Hâl devlet-i ziynetle bitmez tamâhı,
Murâdı bulmaktır cemâllâhı,
Hepsi de değil bazı adamın.
Sümmânî vasfettin sen bu eş’ârı,
Bu halleylemek erlerin kârı,
Kürre-i arzdadır şitâ bahârı,
Bu vücût iklimi yaz neden alır.
Sümmânî müştâk ol arzu niyâza,
Tahammül gerektir cilveye nâza,
Gam şitayâ benzer sürûr da yaza.
Sahne-i kübrâdır yazı adamın.