sen ve ben
sesimizde uçurum şarkıları
ellerimiz iki kuğu boynu yere eğilmiş
iki yana düşüyoruz sessizce
yolda kalmış arabanın
kırılmış tekerleği dönüyor beynimizdepişmanlığın günle bitiştiği yerdeyiz
yeniden yeniden bakışıyor gökle yer
silinen iki yüzün unutkan suretindene senin hevesin var ne benim gücüm
yeni bir şarkıya, yeni bir aldanışın
provasına
yol çağırıyor, gidemiyoruz
sözcükler kayalardan kopan çakıllar gibi
ufalanıyor
sözcük kırıklarıyla hayatı süslüyoruz
çadırı sele gitmiş göçebeler gibiyiz
son hayvanlarıyız “gitme, kal” ormanının
gözlerinde çamurlu yaşlar biriken
yalınayak rüzgarı kovalıyoruz
sen ve ben
dalında eğreti güz yaprakları
aramızda uçurum rengi bıkkınlık
varız zannederek yok oluyoruz