Akacak inci yaş zümrüt oluğa
Gözlerin meyvada elin ateşte
Yokuş çıkar gibi soluk soluğa
Başın karlı dağda bağrın güneşte.
Hırçın fırtınadan örselenmeden dal
Ateş yanar gibi açılan çiçek
Yavrusuna bakan kaplandan uysal
Kaynağa eğilmiş ceylandan ürkek.
Bir büyük çağrının uyup sesine
Dört duvardan göğü soruyor sesin
Süzgünsün haddeden geçmişçesine
İmbikten çekilmiş gibi tazesin.