Aramızda iki gün var
çivi sesleri, tül perdeler
kötü bir zırh gibi üzerimde
hain izleri zamanın
gelseniz şimdi
güzel bir uçuruma düşecek ayaklarım
tabanımda otuzaltı numara sevinç
kundaklanmış bir gül içimde
içimde iki yol var
L harfi bir köprü ortasında
izin kağıtları, sarı zarflar
orda tehlikeli bir söz
suların sırrını yükseltiyor
hüznü çoğaltmak için
deli gözyaşlarıyla ağlıyoruz
eski haziran’a bakarak
uzaktan meraklı kuşlar geçiyor
ormana akan düşlerle
ağlamak bir mühür orda
hatırlarken seni
aramızda şeffaf bir dağ var
oğlaklar, tüfek sesleri
vedalarla harmanladığım öfke
bir intihar habercisi mutlak
ki bir ip taşıyorum boynumda
törensiz ölmek için
panik, acayip ve sensiz