Odalar dolusu kitap, bunca basılı kâğıt…
Akıl ve selüloz karışımı
Hamurdan yoğrulmuş kafalarınız;
Mezarlarınıza kapanmış vıdı vıdı konuşuyorsunuz,
Vıdı vıdı vıdı vıdı vıdı
Kurtların, böceklerin çeneleriyle;
Melekler perçeminizden tutuncaya kadar da
Konuşacaksınız…
Ben yokum, beni karıştırmayın;
Kulaklarımı balçıkla sıvadım ben,
Kafamın çatlaklarını, kalbimin deliklerini de
Dualarınıza, âminlerinize…
Vıdı vıdı vıdı vıdı vıdı vıdı…
Bunca sözü nereden buluyorsunuz?
Ne kadar çok şey istiyorsunuz,
Ne kadar çok şey biliyorsunuz,
Mezar taşlarından çok, efendiler,
Kitabelerden çok.
Yeter, ama yeter,
Ölüler için de, diriler için de!
Susun artık, susun, siz kitaplardakiler,
Siz sahnedekiler, siz içimdekiler!
Ayıp ama, bakın, Tanrı konuşmak için
Sizin susmanızı bekliyor.