Dev kanatlarıyla çarparak taraçamıza
Günün birinde yıkıldı
Evin ve şehrin üstünde dolaşan
Hamiyetli gölgesi babamın
Avlunun ortasında
Düşerken ayrılıp -kocaman,
Dikenli iki kabuğa
Çiçek tarhlarının üstüne fırlattı
Küçük ve huzursuz ruhunu çocukluğumun
Kokular sürünürdü çünkü babam
Yaralarını çiçeklerle örtmek için
Bileyci çarkıyla sahneye çıkıp
Ve kör pıçaklarıyla
Yanıp giden bir dekorda bırakmış
Yürünecek yolları oğullarına
Ve atını balinanın karnında
Şimdi yüz sargılarından tanıyoruz hayaletini
Kanayan avuç içlerinden
Kırık sesinden
Konuşurken gıcırdayan iradesinden
Solungaçlarından zıpkınlarından ve iplerinden
Sırtındaki güzelim kum fıskiyesinden
(1985)