Adın deliye çıksa da
alıp başını gitmiştin uzaklara,
çok uzaklara.
Biz geride kalanlar,
elimizde silik bir harita
arayıp durduk seni sessiz
o uzak yıldızların şavkında.
Bir ortaoyunu doğaçlaması
bizimki.
Sözü hep sana bırakıyorum,
sen de o deli rüzgrâlara.
Savrulup gidiyoruz sonunda
şaşkın seyircilerin bakışları
arasında
ezberimizdeki uzaklara.
Ne kadar “s” sesi var adında!
Sessiz bir şarkı gibi fısıldıyorum
seni çağırmak için
kendi gürültülü karanlığıma.
Sen ıslak bir mendil sallıyorsun
uzaklaşan trenden
kırlarda kalan çocukluğuna.
Sözcükler, Eylül-Ekim 2008