Ne oldu çocukluğum?
Köşelerinde nefes nefes koştuğum
Odalar?
Ortalarında tahta at koşturduğum
Geniş sofalar?
Sofalarda gizli yuvalarım,gizli yerlerim? …
Hani benim kurşun askerlerim?
Bir oda içinde kurduğum şehir,
Geçtiğim nehir? …
Hani benim hayallerim,emellerim,
Suya girince balık sandığım ellerim?
Bir leğende bir deniz gören ben,
Bir leğende Çin’e varan yelken?
Beni ufuklardan ufuklara götüren,
İçine binemeden bindiğim tren? ..
Hani benim sevgilerim,kinlerim,
Yüzünde yüzümü gösteren potinlerim?
İçine girmeden girdiğim ev gibi
Yüzünü görmeden gördüğüm misafir? ..
Ah! Ne beyazdı yelkenim,
Ne hgüzeldi evlerim benim,
Ne ufaktı potinlerim,
Ne minikti ellerim benim!
Nerdesin çocukluğum,
Küçüklüğüm nerdesin? ..
Bir metrede bin metrede koşan tahta atım,
Birmetrede bir dünye gören saltanatım,
Her zaman her yeri alan kurşun askerim
Evlerim,potinlerim
Nerdesiniz?
Bana şimdi bir uzak,
Bir uzak yerdesiniz!
Nerdesiniz? ..
Elimde ne ev kaldı,
Ne evin yeri kaldı,
Sırtımda kumaş değil,
Bir ince deri kaldı
Ayağımda potinler
Gitti,izler kaldı…