Browsing: Bertolt Brecht şiirleri

Yalnızca benden kaçma yeter Boş sözler de etsen duymak istiyorum seni Sağır olsan gönlüm sözlerini ister Dilsiz olsan gördüğünü. Kör…

Kucaklaşıyoruz Benim ellerim pahalı kumaşa değiyor Seninkisi ucuza Acele bir kucaklaşma Sen bir ziyafete yetişeceksin Benimse cellatlar var ardımda Havadan…

Piskopos, uçabilirim, dedi terzi piskoposa. Bir uçayım da gör! Ve bir çift şeyle, kanada benzer, tırmandı kilisenin koca çatısına. Piskopos…

Ben Bertolt Brecht kara ormanlardan geliyorum Anamın karnındaydım daha Kentlere taşıdığında beni Ölünceye dek kalacak bende ormanların soğuğu Asfalt kentte…

Soruyor durmadan, dışarıda gece olsa da Anlatıyor telaşlı, geçen yedi yılı Ve dinle: bir tavuk kesiliyor avluda Ve bil ki:…

Hey ahali! Görürdünüz ya beni Yerleri ovup silerken hani Bu rezil kasabada Güney’ de Bu köhnemiş cenabet otelde Bakardınız aval…

Kalbim karanlık, gecedeki bulut gibi Yurtsuz, ah Sen! Göklerdeki bulut, üzerinde tarlaların ve ağaçların Bilmez ne oluyor Koca bir genişliğin…

Haydi unutmayalım Nereden biz gücü alırız Hem açken hem de tokken Haydi unutmayalım Bu dayanışmayı İşçileri tüm dünyanın Bir amaçta…

Çizmeleri su alan general, de bana: Kimden gelir bu buyruklar? Laf aramızda: Bugün öğle yemeği yedin mi? Kafanda planlar var…

Southampton sokağı boyunca çöken sarı sisin içinden birdenbire lambalı bir meyva arabası çıktı ve kesekağıtlarını parmaklayan yaşlı bir pasaklı. Aradığını…

İyi tüfeklerden çıkan İyi kurşunlarla vuracağız seni Sonra da gömeceğiz İyi bir kürekle İyi bir toprağa.Seni kimse satın alamaz, Eve…

“Yitirilmiş Cennet” adlı oyununda sömürücülerin ailelerini parçalanmış gösteriyorsun, ahbap, ne demek istiyorsun yani? Sömürücülerin aileleri parçalanmış olabilir. Ama ya parçalanmasalar?…

1. Eylülde mavi bir gündü Genç bir erik ağacının altında sessiz Sardım onu, solgun bir aşktı Kollarımda tatlı bir düş…

Ben bir oyun yazarıyım. Gördüğümü gösteririm. Nasıl alınıp satıldığını gördüm insan pazarlarında insanların Bunu gösteririm, ben, oyun yazarı.Birbirlerinin odalarına ne…

1. Yedi kent yatar Troya’nın altında. Kazıp çıkartmışlar hepsini yeniden. Londra’nın altında da yedi kent yatar mı? En dipten çıkanları…

Demeyecekler: Ceviz ağacı rüzgarda sallandığı sıralar. Ama diyecekler: Badanacı işçileri ezdiği sıralar. Demeyecekler: Çocuk yassı taşı ırmakta kaydırdığı sıralar. Ama…

Kopan ip, bağlanabilir yeniden Tutar tutmasına ama Kopmuştur işte bir kereBelki karşılaşırız yine, ama orada Beni terk ettiğin yerde Bulamazsın…

Meyva vermeyen meyva ağacına kısır derler. Toprağı kim inceler? Çürümüştü derler kırılan dala. Üzerinde hiç kar yok muydu ama? Çeviri:…

1. Bir vakitler, bizim bilge kişi yetmişindeydi ve içi geçmişti. Onun ihtiyacıydı artık çekilmek bir kenara, ülkesinde iyilik azalmıştı çünkü…

Bir sorunun yanıtını bulduğumuzu sandıysak ne zaman, içimizden biri çözüverdi duvardaki eski Çin perdesinin ipini, ve açılan perde gösterdi bize…