Bunları da Okuyun
Caner Kara şiirleri
Ne ırkımız kirlendi, ne sattık boyumuzu, Ne kimseye çiğnettik, ne kattık soyumuzu, Elimiz kokar diye dokunmadık sandığa, Boşlukların içine, boş…
Onlar diken sularken, açılan her güldük biz, Hep dikine boy verip,bu günlere geldik biz, Kurdun ne olduğunu,şamardan bilen köpek, Tutup…
Tanrı Dağ’dan tüm acuna yollar var, Sahibini unutmuş çok eller var, Dedesinden borçlu kalmış kullar var, Bin yıl oldu; alacaklı…
Üç derdim var bu dünyada, üç derdim, Önce ırkım, sonra yurdum, sonra sen. “Neyin eksik” desen, yine üç derdim, Önce…
Duldada ketumsa da alayına isyanım, Maltada volta kadar dik gelir hapis yanım. Sünerek süblimleşen kaçaklar da yorgundur, Havaî katılıklar kaypaklarda…
Hâlimi sorana ne arz edeyim? Hâl bilen yoldaşım, eşim olmadı.Hadi hâlden bilen var farz edeyim,Başımı eğecek işim olmadı… Hiç yılgın…
Yalan kürsüleri yıkıp yerine Sehpaları kuracağız and olsun! Haini, soysuzu iki kaşının Ortasından vuracağız and olsun! Çaresiyiz kanayan her yaranın,…
Bir aralık seksenüç ve saat onüç otuz, Eksi kırkbeş derece, bir kişi arttı Oğuz! Az ömrüm birce damla Çıldır Gölü’ne…
Açılır dalga dalga, yine Kara Sancaklar, Düşman olur dikilir devrin dönekliğine. Savrulur köşe bucak, öz yurdundan kaçaklar, İç geçirip bakarlar…
Kırk namert bir namerde Mert demekle mert edemez Namerdin açtığı derde Dert demekle dert edemezKırk değil toplansa bini Çemkirse yuttuğu…
“Yürek lazım adama, herşeyden önce yürek, İçinde tesbih çeksin, buna şükür diyerek.”Keçi sarhoş olunca dövüşmeye kurt arar, Aslanın yokluğunda ormanı…
Bu gece aynadakinin saçlarında aklar vardı, Gözleri hep doluydu da bu sefer başka puslandı, On yıldır kül biriktirdi,bu yangın ancak…
Satılıyor,haklısınız memleket, Lakîn hala aç geziyor bu millet, Biz satsaydık kaça giderdi devlet? Yurt değil,”açım” diye bağırıyor insanlar, Hain işte…
işte yine yalnızsın hem de permeperişan isyanlarına bile isyan eder haldesin Yine aynı yerdesin,ama sana acımam Çünkü sen kabus görür,düşte…
Altaylardan gelmişiz,yeter mi Anadolu? Beç önlerinde bile anarız anayurdu Bir çerimiz cihanı yere seren bir ordu Çünkü adımız belli,çelik bilekli…
Dolana da deli gönlüm dolana, Tanrı Dağ’dan Tuna’ya yol bulana! Varlıkların en şerefli soyundan, Ne mutlu hey! Ne mutlu Türk…
Uyan kalk! ey kavim kardeşim uyan Uyan bak! Ne halde kardeşin uyan Kandaşım,ırktaşım, dildeşim uyan Sen misin? demirden dağları yıkan…
Heyhat! geri dönen çarkım aşkına! Heyhat! Dünüm,günüm,farkım aşkına! Onurum,şerefim,ırkım aşkına! Beyler bu düzenin düzgünü müyüz? Azatlık neslinin azgını mıyız? Torunu…
Tanrım sen duysan yeter,Türk’üm,bu meramımdır Kimse küfür saymasın doğru söz imanımdır Kimisine son ikaz,kimine selamımdır Anlatayım ne günlere kaldı Türk…
‘Tembel ve zevkine düşkün olan hayvansılar disiplinden, çalışmaktan, tehlikeden ve savaştan korkar. Medeniyeti, disiplini, ve ahlâkı yaratan savaşı,vahşet diye görür…